Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/12530 E. 2014/539 K. 17.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12530
KARAR NO : 2014/539
KARAR TARİHİ : 17.01.2014

Mahkemesi : Konya 2. İş Mahkemesi
Tarihi : 16.04.2013
No : 2010/221-2013/288

Dava, malullük aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
2926 sayılı Kanuna tabi sigortalı olan davacı, davalı Kurum’a ilk olarak 25.03.2008 tarihinde malullük aylığı bağlanması için başvurmuş, bu talebin çalışma gücünün 2/3’ünü kaybetmemesi nedeniyle reddini takiben 11.01.2010 tarihli başvurusu üzerine , söz konusu talep çalışma gücünün %60’ını kaybetmemesi nedeniyle reddedilmiş, itiraz üzerine Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nun 15.02.2010 tarihli raporuyla aynı sonuca ulaşıldığı anlaşılmış, 30.03..2012 tarihli Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu raporu ile ise; sigortalının çalışma gücünün % 67’sini kaybetmiş sayılacağının belirlendiği görülmüş, Mahkemece, Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu raporuna istinaden davacıya ilk başvuru tarihini takip eden aybaşından itibaren malullük aylığı bağlanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkeme hükmü eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalıdır.
Davanın yasal dayanağı, 4956 sayılı Yasanın 56. maddesi ile mülga 2926 sayılı Yasanın 12 ve 13. maddeleri olup, anılan yasanın 12. maddesine göre, “Bu kanunun uygulanmasında, çalışma gücünün en az üçte ikisini yitirdiği tespit edilen sigortalı malul sayılır.” ve 13. maddedeki koşulların gerçekleşmesi halinde de kendisine malullük aylığı bağlanır. Öte yandan 12. maddenin 2. fıkrasında ise “bu kanuna tabi sigortalılığın başladığı tarihte malul sayılacak derecede hastalık ve arızası bulunduğu önceden veya sonradan tespit edilen sigortalı bu hastalık veya arızası nedeniyle malullük sigortası yardımlarından yararlanamaz.” hükmü yer almaktadır. 24.07.2003 tarihli 4956 Sayılı Yasanın 54. maddesi ile 2926 sayılı Kanuna eklenen ek 3. maddede 1479 sayılı Kanunun ikinci kısım ikinci bölümünde yer alan 28 ve 29. maddelerin 2926 sayılı Kanuna tabi sigortalılar hakkında da uygulanacağı belirtilmiştir. 1479 sayılı yasanın 28. maddesine göre “Bu kanunun uygulanmasında, çalışma gücünün en az üçte ikisini yitirdiği tespit edilen sigortalı malul sayılır.” ve 29. maddedeki koşulların gerçekleşmesi halinde de kendisine malullük aylığı bağlanır. Öte yandan, 28. maddenin 2. fıkrasında ise, “Sigortalılığın başladığı tarihte malul sayılacak derecede hastalık ve arızası bulunduğu önceden veya sonradan tespit edilen sigortalı bu hastalık veya arızası nedeniyle malullük sigortası yardımlarından yararlanamaz.” hükmü yer almaktadır.
01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanun’un 25’inci maddesi ile; tüm sigortalılar, dolayısıyla 1479 sayılı Kanun kapsamında Bağ-Kur (4/b) sigortalıları açısından da “malul sayılma” şartları yeniden düzenlenmiştir. Bu kapsamda; 4/a ve 4/b’li sigortalılar için “…çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az %60’ını kaybettiği…” Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu Kurumun Sağlık Kurulunca tespit edilenlerin malul sayılacağı belirtilmiştir.
Anılan Kanun’un 26’ncı maddesinde ise; “Sigortalıya malûllük aylığı bağlanabilmesi için sigortalının;
a) 25 inci maddeye göre malûl sayılması,
b) En az on yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 1800 gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl olan sigortalılar için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması,
c) Malûliyeti nedeniyle sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan veya işyerini kapattıktan veya devrettikten sonra Kurumdan yazılı istekte bulunması, halinde malûllük aylığı bağlanır. Ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması zorunludur.” hükmü getirilerek, “malullük aylığı” bağlanma şartları düzenlenmiştir.
Mahkemece, öncelikle, mevcut çelişkinin giderilmesi için Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alınmak suretiyle %60 veya daha yüksek bir oranda çalışma gücü kaybının bulunup bulunmadığının belirlenmesi, bu çerçevede; davacının, maluliyetinin başlangıcının, oranının, sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısının belirlenip, maluliyet aylığı koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği; gerek, 1479 Sayılı Yasanın 28 ve 29. maddeleri ve gerek 5510 Sayılı Yasanın 25 ve 26. maddeleri kapsamında irdelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Kuşkusuz, 5510 Sayılı Yasa kapsamında maluliyet aylığı tahsis koşullarının varlığının saptanması halinde ise, aylık başlangıç tarihinin 5510 Sayılı Yasanın yürürlük tarihini takip eden aybaşı tarihi olacağının gözden uzak tutulmaması gerekir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.