Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/12408 E. 2014/7836 K. 07.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12408
KARAR NO : 2014/7836
KARAR TARİHİ : 07.04.2014

Mahkemesi :Antalya 5. İş Mahkemesi
Tarihi :08.05.2013
No :2012/822-2013/165

Dava, 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalılık ve yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-)1479 sayılı Kanunun 79. maddesindeki, “… İsteğe bağlı sigortalılık, sigortalılık tescil talebinin Kuruma intikal ettiği tarih itibariyle başlar ve terk talebinin Kuruma intikal ettiği tarihte veya diğer sosyal güvenlik kanunlarına tâbi olarak çalışmaya başladığı tarihten bir gün önce … sona erer.” düzenlemesi gözetildiğinde, 506 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalı olduğu 02.11.1986 – 04.08.1987 tarihleri arasında davacının 1479 sayılı Kanun kapsamında isteğe bağlı sigortalı olduğunun kabul edilmesi mümkün değildir.
3-)1479 sayılı Kanunun “yaşlılık aylığından yararlanma koşulları” başlığını taşıyan 35. maddesinde, yaşlılık aylığından yararlanabilmek için sigortalının yazılı istemde bulunduğu tarihte prim ve her türlü borçlarını ödemiş olması gerektiği belirtilmiştir. Bu bakımdan, Kuruma yazı yazılarak 01.07.1986 – 01.11.1986 ve 05.08.1987 – 31.05.2012 tarihleri arasındaki dönemde aralıksız sigortalı olması gerektiği belirlenen davacının, 31.05.2012 yaşlılık aylığı tahsis başvuru tarihi itibarıyla prim ve her türlü borcu bulunup bulunmadığı davalı Kuruma sorulmalı, yoksa, yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin şimdiki gibi; borç varsa, usûl ekonomisi ilkesi dikkate alınarak ödeme tarihi itibariyle prim ve gecikme zammı borcunun ödemesi için davacıya uygun bir süre verilerek, ödeme yapması durumunda 1479 sayılı Kanunun 37. maddesi gereğince borcun ödendiği tarihi izleyen aybaşından itibaren davacıya yaşlılık aylığının bağlanması gerektiği dikkate alınmalıdır.

Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 07.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.