Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/12370 E. 2014/8871 K. 17.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12370
KARAR NO : 2014/8871
KARAR TARİHİ : 17.04.2014

Mahkemesi : Yayladağı Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 04.10.2012
No : 2009/69-2012/79

Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1479 sayılı Yasanın 63. maddesi gereğince Kurum zararının rücuan tahsili istemiyle açılan eldeki davada Mahkemece, tefhim olunan kısa kararda “1- Davanın REDDİNE, 2- Diğer hususların gerekçeli kararda gösterilmesine, karar verilmiş iken, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise “1- Davanın davasının davalı M.. Y.. yönünden REDDİNE, davalı A.Sigorta A.Ş yönünden KABULÜ İLE, 35.123,19.-TL kısmı açısından onay tarihi olan 17/09/2007 tarihinden itibaren, 117,40.-TL cenaze yardımı açısından onay tarihi olan 21/11/2007 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek üzere toplam 35.123,29.-TL’nin davalı A. Sigorta A.Ş’den alınıp davacıya verilmesine,” karar verilmek suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulduğu anlaşılmaktadır.
Hakimin son oturumda tutanağa yazdırıp tefhim ettiği karar, esas karar olup, sonradan yazılan gerekçeli kararın bu karara aykırı olmaması gerekir. Oysa, son oturumda tefhim edilen kısa kararın gerekçeli karara aykırı olduğu yukarıda belirtildiği gibi zaptın ve kararın incelenmesinden açıkça anlaşılmaktadır. Öte yandan, konuyla ilgili 10.4.1992 günlü ve 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu aykırılığın giderilmesi suretiyle gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gereği açıktır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 17.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.