Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/12361 E. 2014/6774 K. 25.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12361
KARAR NO : 2014/6774
KARAR TARİHİ : 25.03.2014

Mahkemesi : Aydın 2. İş Mahkemesi
Tarihi : 05.04.2013
No : 2011/890-2013/60

Dava, murisin 01.01.1991-31.12.2001 arası dönemde Esnaf Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitiyle ölüm aylığı bağlanıp cenaze gideri ödenmesi istemine ilişkindir.
Mahkeme, 25.08.1992-17.03.1996 ve 29.04.1997-22.05.2000 arası dönemler yönünden davanın kabulüne karar vermiş, prim borcunun yatırılmadığı gerekçesiyle diğer istemlerin reddine hükmetmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere göre; 31.10.2010 tarihinde vefat eden muris kocanın, 05.04.1991-24.08.1992 ve 18.03.1996-28.04.1997 tarihleri arasında vergi mükellefi olduğu, oda kaydının 24.04.1991-22.05.2000 arası sicil kaydının ise 24.04.1991-23.05.2000 arası dönemlere ilişkin bulunduğu, 10.05.1991 tarihli giriş bildirgesine ve vergi kaydına istinaden murisin 15.04.1991 tarihi itibariyle tescil edildiği, murisin 23.05.2000 tarihli dilekçeyle sigortalılığının sadece vergi kaydına göre düzenlenmesini istemesi üzerine talebi kabul edilip 15.04.1991-24.08.1992 ve 18.03.1996-28.04.1997 arası dönemlerde Esnaf Bağ-Kur sigortalısı sayılarak 2 yıl 5 ay 19 gün (889 gün) hizmet verildiği, ilki 29.05.1991 tarihi olmak üzere 1991 yıllında ilk 6 ay hariç diğer aylarda, 1992 yılında 2, 4, 5. aylar hariç her ay, 1993 yılında 5. ay hariç her ay, 1994 yılında 4, 5, 7 ve 8. aylar hariç her ay, 1995 yılında 1, 2, 3, 6 ve 7. aylarda prim ödemesi yapıldığı ve vergi kayıt sürelerine göre prim borcu olmayıp 0,31 TL fazla ödeme gösterildiği, yine murisin 01.01.1989-01.01.1990 arası dönemde 2925 sayılı yasa kapsamında 180 gün prim ödemesinin bulunduğu, davacı sağ eşin 06.12.2010 tarihli tahsis talebinin, 1069 gün primin yeterli olmadığı ve 5 yıllık hizmet süresinin bulunmadığı gerekçesiyle reddedildiği, mahkemece sorulması üzerine Kurumca 15.04.1991-22.05.2000 arası dönemde sigortalı sayılması halinde 31.12.2012 tarihi itibariyle prim borcunun 10.640,49 TL olduğunun bildirildiği, verilen sürelere rağmen davacı tarafından anılan prim bedelinin Kuruma ödenmediği anlaşılmaktadır.
5510 sayılı yasanın 32. maddesinin 17.04.2008 tarih 5754 sayılı yasanın 20. maddesiyle değişik 2. fıkrasının (a) bendinde ölüm aylığının, “En az 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş…durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı istekte bulunmaları halinde bağlanır. Ancak, 4 üncü maddenin 1. fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların hak sahiplerine aylık bağlanabilmesi için ölen sigortalının genel sağlık sigortası primi dahil kendi sigortalılığından dolayı prim ve prime ilişkin her türlü borcunun olmaması veya ödenmesi şarttır.” hükmünü içermektedir.
Prim ödemeleri gözetildiğinde, murisin Kurumca kabul edilmeyen 25.08.1992-17.03.1996 arası dönemde de Esnaf Bağ-Kur sigortalısı sayılmasına, dolayısıyla 15.04.1991-28.04.1997 arası dönemde murisin sigortalı kabul edilmesine dair mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, 28.04.1997-22.05.2000 arası döneme yönelik tespit hükmünün eksik inceleme ve araştırma ile tesis edildiği sonucuna varılmaktadır.
Davanın yasal dayanaklarından bulunan ve 01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Kanunun 24. maddesine göre, bir kimsenin zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olabilmesi için, meslek kuruluş kaydı ile birlikte, kendi adına ve hesabına bağımsız çalışması gerekir. Öte yandan 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasanın 6. maddesi ile değişik 1479 sayılı Yasanın 24. maddesinde; zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olmak için ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya götürü usulde gelir vergisi mükellefi olma, gelir vergisinden muaf olanların da meslek kuruluşuna kayıtlı olması hükmü yer almaktadır. Yine 22.03.1985 tarihinde 3165 sayılı Kanunla getirilen düzenleme ile de kendi nam ve hesabına çalışanlardan vergi mükellefi olan, esnaf siciline veya meslek kuruluşuna kaydı olanların Bağ-Kur sigortalısı olacağı belirtilmiştir. Mahkemece, yukarıdaki ilke ve esaslar çerçevesinde, vergi, oda ve sicil kayıtlarına konu faaliyetlerin veya benzer ya da başka faaliyetlerin muris tarafından kendi adına ve hesabına bağımsız şekilde sürdürülüp sürdürülmediği yöntemince araştırılmalı, ölüm aylığının reddine dair hüküm davacı tarafından temyiz edilmediğinden, varılacak sonuca göre 29.04.1997-22.05.2000 arası dönem yönünden murisin Esnaf Bağ-Kur sigortalısı sayılıp sayılmayacağı yönünde bir karar tesis edilmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde verilen karar, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yöne ilişkin temyiz itirazı kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Açıklanan nedenle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 25.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.