Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/12108 E. 2014/7084 K. 27.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12108
KARAR NO : 2014/7084
KARAR TARİHİ : 27.03.2014

Mahkemesi : Uşak 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 06.03.2013
No : 2011/1259-2013/274

Dava, rucüan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Yasanın 10 ve 26. maddeleridir. Mahkemece, davalı işverenin kusuru bulunmadığından hareketle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamına göre, davalıya ait işyerinde şoför olarak çalışan sigortalı; seramik yapımında kullanılan toz maden yükünü Uşak’ a götürürken, Karpuzlu- Milas yolunda seyir halinde iken virajı dar kavisle alması nedeniyle aracı kanala düşürerek ölmüştür.
Mahkemece, sigortalının uygun ehliyet sahibi olduğu ve bu nedenle davalı işverene atfı kabil bir kusur bunulmadığı kabul edilmiş ise de, kusur raporunun yetersiz olduğu anlaşılmaktadır.İşverenin İş Kanunu ve 2918 saylılı Kanunlarda öngörülen çalışma ve araç kullanma sürelerini aşan şekilde sigortalıyı çalıştırıp çalıştırmadığı ve bu durumun kazanın meydana gelmesinde etkili olup olmadığını irdeleyen konusunda ve işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzmanr bilirkişilerden kusur raporu alınmalıdır.
Diğer taraftan; dava 10. maddeye dayalı olarak açıldığı halde, 10. madde şartlarının oluşup oluşmadığı yöntemince araştırılmamıştır.
506 sayılı yasanın 9. maddesi – (Değişik : 25.08.1999 – 4447 / 12 md. Y.T. 08.09.1999) ”İşveren çalıştıracağı kimseleri, işe başlatmadan önce örneği Kurumca hazırlanacak işe giriş bildirgeleriyle Kuruma doğrudan bildirmekle veya bu belgeleri iadeli-taahhütlü olarak göndermekle yükümlüdür. İnşaat işyerlerinde işe başlatılacak kimseler için işe başlatıldığı gün Kuruma veya iadeli-taahhütlü olarak postaya verilen işe giriş bildirgeleri ile Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi verilen işyerlerinde işe alınan işçiler için en geç bir ay içinde Kuruma verilen veya iadeli-taahhütlü olarak gönderilen işe giriş bildirgeleri de süresi içinde verilmiş sayılır.
(Ek : 14.07.1999 – 4410 / 1 md.) Dışişleri Bakanlığının sigortalı olarak yurtdışı göreve atanan personeli için işe giriş bildirgeleri ise, Kuruma en geç üç ay içinde gönderilir. ”
Düzenlemesini öngörmektedir.Anılan yasanın 10. maddesine göre ise 9. maddede öngörülen işe giriş bildirgesini süresinde Kuruma intikal ettirmeyen işverenler hakkında 26. maddede öngörülen sorumluluk halleri aranmaksızın, zararlandırıcı sigorta olayı nedeniyle Kurum tarafından bağlanan gelir ve harcamanın işverenden tahsil edileceğini düzenlemiştir.Yani, davalı işverenin 506 Sayılı Kanunun 25.08.1999 tarih ve 4447 Sayılı Kanunun 2.maddesiyle değiştirilen ve 08.09.1999 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 9 ve 10.maddesi hükmüne göre rücu alacağından sorumluluğu için;işe giriş bildirgesinin sigortalının, işe başlatılmasından önce verilmemiş olması ve zararlandırıcı sigorta olayının da işe giriş bildirgesinin kuruma verilmesinden önce meydana gelmesi gerekir.
Mahkemece, işverene ait işyerinin hangi tarih itibarıyla 506 sayılı yasa kapsamına alınması gerektiği belirlenmeli,bu kapsamda, işyerinin tesciline ilişkin dosya getirilmeli ve işverence verilen işe giriş bildirgesinin Kuruma intikal tarihi belirlenmeli, sigortalının işverene ait işyerinde işe başladığı tarihin, açık ve net biçimde saptanmalı ve özellikle sigortalıya ait işe giriş bildirgesinin Kuruma intikal ettiği tarih ile iş kazası aynı tarihe rastlıyor ise, işe giriş bildirgesinin daha önce verildiğinin ispat yükünün işverene ait olacağı gözetilmelidir.
Yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgulara göre yapılacak inceleme ve araştırma sonucuna göre karar verilmesi, gerekirken,eksik incelem ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
O hâlde, davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.