YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11864
KARAR NO : 2014/8109
KARAR TARİHİ : 08.04.2014
adına Av. … ile … ve Dahili Davalı: … aralarındaki dava hakkında verilen 28.02.2013 günlü ve 2009/509-2013/111 sayılı hükmün, temyizen incelenmesi davacı Kurum avukatı tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Bazı maddeleri dışında 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 Sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesine göre “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.”; Yine, 6099 sayılı Kanunun 5. maddesi ile 7201 sayılı Kanunun 21. maddesine eklenen ikinci fıkrasına göre, “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.”; Yine, 6099 sayılı Kanunun 9. maddesi ile değişik 7201 sayılı Kanunun 35. maddesinin ikinci fıkrasına göre, “Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Tüm bu düzenlemeler gözetildiğinde, artık adres kayıt sisteminde yazılı adresi bulunanlara, 7201 sayılı Kanunun 35. maddesine göre tebligat yapılamayacak olup; bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, adres kayıt sisteminde yazılı adresine, 21. maddenin ikinci fıkrasına göre tebliğ yapılması gerekecektir.
Somut olaya ilişkin olarak, gıyabi hükmün davalı …’nun, adres kayıt sisteminde yazılı olup-olmadığı araştırılmaksızın, dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilip, sonrasında çıkarılan tebligatların bila döndüğü belirtilen adresine, Kanunun 35. maddesine göre tebliği usulsüz olup; Mahkemece; davalı …’nun, yapılacak araştırma ile adres kayıt sisteminde yazılı adresine usulünce tebliğ edilerek; temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi gereği, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra; anılan davalının, adres kayıt sisteminde kayıtlı olmadığının anlaşılması durumunda, önceki adresine Kanunun 35. maddesine göre yapılan tebliğ geçerli olacağından, başkaca bir şey yapılmaksızın gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine 08.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.