YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11512
KARAR NO : 2014/4073
KARAR TARİHİ : 28.02.2014
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, davacının rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre,taraf vekillerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2 -Dava, trafik kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan peşin değerli gelirler nedeniyle uğranılan Kurum zararının rücuen ödetilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; güvence hesabı yönünden faizin başlangıç (temerrüt) tarihi belirlenirken; ilgililerce gerekli belgeler de ibraz edilerek karar tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98 ve 99. maddelerinde yazılı şekilde sigorta şirketine başvurulduğu halde gerekli ödeme yapılmamışsa, HGK’nın 17.10.2001 gün ve 915 – 739 ayrıca 08.10.2003 gün 576 – 543 sayılı kararlarında da belirtildiği gibi, gerekli belgeler eklenerek gerçekleştirilen ödeme isteğini içeren muhtıranın tebliğinden itibaren davalı güvence hesabı lehine 8 iş günü ek ödeme süresi bulunduğu gözetilerek, güvence hesabının temerrüde düştüğü tarihin belirlenmesi gerekir. Gerekli belgeler ibraz edilmeksizin başvuruda bulunulmuş veya hiç müracaat edilmemişse, güvence hesabının temerrüdünden bahsedilemez. Bu durumda faiz başlangıcının; güvence hesabı aleyhine icra takibine girişilmişse takip tarihi, dava açılmışsa, dava tarihi olarak kabul ve tespiti gerekir.
Yukarıda yapılan açıklamalara göre, güvence hesabı yönünden faiz başlangıcının dava tarihi olduğu göz önüne alınarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm 1.fıkrası içeriğinin silinerek, yerine,
” 1- Kurum zararı olarak tespit edilen 26.579,71 Tl’nin davalı … yönünden onay tarihi olan 10.03.2008 tarihinden, davalı Güvence Hesabı yönünden dava tarihi olan 03.05.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Güvence Hesabının poliçe limiti dahilinden sorumlu olmak kaydıyla davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine”şeklinde yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalılardan alınmasına, 28.02.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.