YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11500
KARAR NO : 2014/1877
KARAR TARİHİ : 31.01.2014
Mahkemesi :Ankara 11. İş Mahkemesi
Tarihi :18.03.2013
No :2011/2-2013/335
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen reddine, kısmen konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ve davalılardan Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Yasanın Geçici 7. maddesi kapsamında uygulama alanı bulan 506 sayılı Yasanın 79/10 maddesidir.
506 sayılı Yasanın 6. maddesinde ifade edildiği üzere “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve feragat edilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi karşısında, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olduğu, bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğunun gözetilmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Mahkemece, 1987/1. dönemine ilişkin olarak davanın reddine, diğer dönemler yönünden ise davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dava açıldıktan sonra meydana gelen bir olay nedeniyle dava konusunun ortadan kalkması; eş söyleyişle tarafların, davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmaması halinde, bu olayın hükümde göz önüne alınması ve mahkemenin, davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir.
Bununla birlikte, 1986/2. ve 3. dönemine ilişkin olarak davacının farklı sicil numarasında kendi adına kayıtlı hizmetlerinin aylık bağlama kararında gözetildiği belirtilmişse de; hizmet cetvelinde işlenmediği anlaşılmakta olup, belirtilen dönemin davalı Kurumca kabul edilip edilmediği yöntemince araştırılmamıştır.
Diğer taraftan, 1986 yılına ilişkin olarak davanın 240 günlük sürenin tespitini talep ettiği anlaşılmakta olup, davalı Kurumca farklı sicil numarasında bildirilen süre kabul edilmiş ise bu sürenin talep edilen süreden daha az olması halinde, bakiye kısım yönünden davanın konusuz kalmayacağı hususunun gözetilmemesi de, usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
O halde, davacı ve davalılardan Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 31/01/2014 günü oybirliğiyle karar verildi.