YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11335
KARAR NO : 2014/221
KARAR TARİHİ : 14.01.2014
Mahkemesi : Kayseri 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 18.04.2013
No : 2011/234-2013/264
Davacının yaşlılık aylığının 30.8.2006 tarihi itibariyle bağlanması gerektiğinin tespiti ile birikmiş aylıkların yasal faizi ile tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın temel yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun “Yaşlılık aylığından yararlanma şartları” başlığını taşıyan 60. maddesinin (H) bendinde, bu maddede belirtilen yaşlılık aylıklarından yararlanabilmek için, sigortalının çalıştığı işten ayrılması ve yazılı istekte bulunmasının şart olduğu belirtilmiş olmakla, sigortalılara yaşlılık sigortasından aylık tahsisi için yazılı başvuru zorunluluğu bulunmaktadır.
Somut olayda, davacıya 2926 ve 506 sayılı Kanunları kapsamındaki sigortalılık süreleri dikkate alınarak, 04.5.2010 tarihli tahsis talebi üzerine, 506 sayılı Kanunun geç.81 maddesi gereğince 01.6.2010 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı belirgindir. Öncesinde temyiz incelemesinden geçerek kesinleşmiş davada 01.01.1998 tarihinden sonra tarım bağkur sigortalılığının iptaline karar verilmiş, böylece sigortalılık süresi, özellikle 2002 sonrası isteğe bağlı sigortalılık süresindeki ihtilaf giderilmiştir. Ancak Kurumca yapılan araştırmada, özellikle 22.3.2013 gün ve 5092405 sayılı cevabi yazısından ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere, 04.05.2010 tarihinden önce yazılı aylık bağlanması başvurusunun bulunmadığı belirlenen davacı tarafından, anılan yazılı belgenin varlığına ilişkin iddiasını doğrulayan herhangi bir kanıtın sunulamamış olması, yukarıda belirtilen davada da bu yönde herhangi bir talebin olmaması karşısında, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönlerini amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.01.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.