Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/11160 E. 2014/820 K. 21.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11160
KARAR NO : 2014/820
KARAR TARİHİ : 21.01.2014

Mahkemesi : Kayseri 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 09.04.2013
No : 2010/279-2013/214

Dava, maluliyet aylığı bağlanması istemine ilişkindir.

Mahkemece, ilamında belirtildiği üzere davanın kabulüne karar verilmiştir.

Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

Somut olayda, hakkında çeşitli tarihlerde alınmış sağlık raporlarında, davacı hakkında, psikiyatrik tedavi gördüğü, şizoafektif bozukluğu bulunduğu, Kurumca, davacının arızasının sigortalı olarak çalışmaya başlamadan (15.3.1998) önce mevcut olduğu gerekçesiyle aylık talebinin reddedildiği anlaşılmaktadır. Yargılama aşamasında Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu’nun 28.9.2011 tarihli raporu ile anılan rahatsızlığının çalışma gücünde 2/3 oranında meydana getirdiği kaybın başlangıcının, Kayseri Devlet Hastanesinin 24.4.2000 tarihli rapor olduğu sonucuna varılması üzerine, mahkemece 22.11.2006 tarihli tahsis talebi dikkate alınarak yazılı şekilde karar verildiği belirgindir.

Ancak, dava ve taraf ehliyeti kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece re’sen göz önünde tutulması gerekir. Medeni Kanunun 405. maddesinde “Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her ergin kısıtlanır.” hükmü öngörülmüştür. Yukarıda belirtilen ve dosyada mevcut bulunan sağlık kurulu raporlarında, davacının rahatsızlığının “Şizofren” olduğunun belirtilmesi karşısında; davacının, dava açma ehliyetinin bulunup bulunmadığı, dolayısıyla davacının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediği, vasi tayini gerekiyor ise, davaya vasi huzuru ile devam olunacağı ve Türk Medeni Kanunun 462/8.maddesi uyarınca dava açmaya (husumete izin) izin kararının alınması gerekeceği hususlarının tartışılıp gereği yapılmaksızın, sürdürülen yargılama ile yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.
Davacıya ait hizmet cetvelinde, mahkemenin hükmüne esas aldığı tahsis talep tarihinden sonra, primi ödenmiş hizmet sürelerinin varlığı karşısında, yapılacak değerlendirmede, 506 sayılı Kanunun “Malullük aylığı almakta iken sigortalı olarak çalışmaya başlıyanların malullük aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihten başlıyarak kesilir. Yukarıki fıkraya göre malullük aylıkları kesilenlerden işten ayrılarak malullük aylığı verilmesi için yazılı istekte bulunan sigortalıya, kontrol muyanesine tabi tutulmak ve malullüğünün devam ettiği anlaşılmak şartiyle, eski malullük aylığı, yazılı istekte bulunduğu tarihten sonraki ay başından başlanarak ödenmeye başlanır. Şu kadar ki, bu gibi sigortalılar için yazılı istek tarihlerine göre yeniden malüllük aylığı hesaplanır ve bu aylık önce bağlanan malullük aylığından fazla ise hesaplanan yeni aylık üzerinden ödeme yapılır. ” şeklindeki 58. maddesi gözetilmelidir.

O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.