YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10883
KARAR NO : 2014/4022
KARAR TARİHİ : 27.02.2014
Mahkemesi : Manavgat İş Mahkemesi
Tarihi : 06.12.2012
No : 2012/170-2012/696
Davacı : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı adına Av. N..Ö.. Ç..
Davalı : Ç..Nak.İnş.Tur.Tic. ve San.Ltd.Şti. adına Av. H.. Y..
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
İş kazası sonucu yaralanan sigortalıya yapılan tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik ödemeleri nedeniyle uğranılan Kurum zararanın tahsili istemine ilişkin olarak açılan davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Yasanın 26. maddesidir.
Dosya kapsamına göre; Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunun, işçi sağlığı ve işgüvenliği alanında uzman olmayan kişilerden alındığı, raporda, davalı işveren şirkete asli kusur, kazalı işçiye ise kusur verilmediği, bilirkişilerce, maddi oluşa ve kanuna uygun olarak kusur oran ve aidiyetlerinin belirlenmediği, dolayısıyla, hükme esas alınan kusur raporunun yetersiz olduğu anlaşılmıştır.
Şu halde Mahkemece; iş kazasının gerçekleştiği iş kolu ile, işçi sağlığı ve işgüvenliği alanında uzman kişilerden seçilecek bilirkişi kurulundan yeniden kusur raporu aldırılmalı, oluşan kazaya karşı hangi önlemlerin alınması gerektiği, işverence alınması gerekli önlemlerin neler olduğu bunların alınıp alınmadığı ve alınmış tedbirlere sigortalı ve diğer ilgililerin uyup uymadığı hususları ortaya konulmalı, maddi oluşa ve kanuna uygun olarak kusur oran ve aidiyetleri belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgı sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı ve davalı avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 27.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.