Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/10879 E. 2014/3010 K. 18.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10879
KARAR NO : 2014/3010
KARAR TARİHİ : 18.02.2014

Mahkemesi : Bayburt Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Tarihi : 10.01.2013
No : 2011/249-2013/12

Dava, iş kazası sonucu sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelir ile diğer ödemelerin 506 sayılı Kanunun 26. maddesi gereğince tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar Ö.. İnş. Malz. Tic. A.Ş ve Vemak İnş. Taah. Mak. San. Tic. A.Ş avukatları ile davalı M.. C.. tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan ve Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasını isteyen davalılardan M.. C.., Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi hükmü uyarınca, duruşma için gerekli tebligat giderlerini vermediği anlaşıldığından, duruşma isteğinin bu nedenle reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Yasanın 26. maddesine göre, davalıların rücu alacağından sorumluluğu, ancak, maddede öngörülen koşulların gerçekleşmesi halinde mümkündür. Bu maddeye dayanan rücu davalarında kusurun belirlenmesinde, mahkemece, öncelikle, iş kazasının ne şekilde olduğu, dosya içeriğindeki tüm deliller takdir olunarak, varsa, çelişki giderilerek belirlenmeli ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, kusur oran ve aidiyeti konusunda bilirkişi incelemesine gidilmelidir
Davaya konu somut olayın, davalılardan Ö.. İnş A.Ş.’nin taahhüdü altındaki doğalgaz boru hattı projesi kapsamında, taşeron V…A.Ş.’nin yüklendiği belli bir bölümün borularının döşenmesi, bir kısım vana ve istasyonların tesisi işinde, Vemak sigortalısının, boruların yüklenip taşındığı sal tabir edilen boru arabasının bağlandığı siteboom aracına tutunmuş ve/veya binmiş olduğu sırada, yokuş aşağı yolda, herbiri yaklaşık 600-700 kg ağırlığındaki boruların halatlarından kurtulup üzerine düşmesi sonucu sağ bacağının dizaltından kesilmesi şeklinde gerçekleştiği belirtilmektedir.
İş kazası hakkında, sigorta müfettişinin, sigortalının olayda bağışlanmaz kusurlu olduğuna, dolayısıyla hakkında 506 sayılı Kanunun 111. maddesinin uygulanmasına dair değerdirme yaptığı, iş müfettişinin ise işvereni %100 kusurlu bulduğu, hükme esas alınan kusur raporunda ise, asıl işveren ve alt işverene birlikte %80, araç sürücüsü M.. C..’a %10, kazalıya ise %10 kusur izafe edildiği, bu şekliyle olay hakkındaki kusur oran ve aidiyeti hususundaki tereddüt giderilmeksizin karar verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece yapılacak iş, öncelikle olayın nasıl gerçekleştiğini ortaya koymak, bu yönde gerektiğinde olayın hemen sonrasında ilgili Cumhuriyet Savcılığınca yapılan incelemelerden yararlanmak, boruların başka türlü ve/veya başka yoldan taşınıp taşınamayacağını, sigortalının bu taşıma sırasındaki görev tanımı, davalı M.. C..’ın yukarıda belirtilen aracı kullanırkenki pozisyonu, sigortalının araca tutunmasında bir müdahalesinin mümkün olup olmadığı belirlenmelidir.
Mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, anılan raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde, işveren, ya da, işverenlerin sorumluluğunun belirlenmesi için İşçi sağlığı ve İş Güvenliği mevzuatı ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman bilirkişi veya bilirkişilerden, ceza davasında kusurlu bulunarak mahkum olan kişi, ya da, kişilere herhalde bir miktar kusur verilmesi gereği gözetilmek suretiyle, iş güvenliği mevzuatına göre işveren veya işverenlerce hangi önlemlerin alınması gerekeceği, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığı ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığı irdelenecek şekilde, kusur oran ve aidiyeti konusunda rapor alınarak, varılacak sonucuna göre hüküm kurulması gereklidir.
Mahkemenin yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar Ö.. İnş A.Ş ve Vemak İnş. Taah. Mak. San. Tic. A.Ş avukatları ile davalı M.. C..’ın bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 18.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.