Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/10615 E. 2014/6572 K. 24.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10615
KARAR NO : 2014/6572
KARAR TARİHİ : 24.03.2014

Mahkemesi : Siirt 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 15.11.2012
No : 2011/1061-2012/1564

Dava, alacak ve faizin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
HUMK. un 295. maddesi, “Mahkeme ilamları … sahteliği … ispat olununcaya kadar delili kati teşkil eder. Şu kadar ki mahkeme işbu evrak hakkında şüpheyi davet eden haller görürse bunları tanzim ve tasdik eden daireden izahat itasını istiyebilir.” HMK. nın 204. maddeside benzer şekilde, “İlamlar … sahteliği ispat olunmadıkça kesin delil sayılırlar…Mahkeme, yukarıdaki belgelerden biri hakkında şüphe uyandıran bir hâl görürse, ilgili daireden açıklama isteyebilir.” düzenlemelerini içermektedir.
Kesin delil, yanları ve hakimi bağlayan, bu tip delillerle kanıtlanan olayın hukuksal doğru olarak kabul edilmesi gereken delillerdir. Hakimin kesin delilleri takdir yetkisi yoktur. Bu biçimde ispatlanan hususu doğru kabul etmek zorundadır. Hukukumuzda kesin deliller sınırlı olup bunlar, ikrar, senet, yemin ve kesin hükümdür (Hukuk Genel Kurulu’nun 02.11.2011 gün ve E:2011/2-561, K:2011/668 sayılı ilamı).
Bu yasal düzenleme çerçevesinde; davacılara, 01.07.2003 – 01.04.2009 tarihleri arasında biriken ölüm aylıklarının 18.09.2009 dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanarak ödenmesi gerektiği konusunda kesinleşmiş ve eldeki davada kesin delil teşkil eden mahkeme kararına uygun yasal faiz hesabı yapılmamış olması;
2-)818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 104/son maddesi hükmünde emredici biçimde işlemiş faize temerrüt faizi yürütülemeyeceği belirtilmiş, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 8/2. maddesinde ise, faize tekrar faiz yürütülmesinin yalnızca cari hesaplarla borçlu bakımından ticari iş mahiyetinde olan karz akitlerinde geçerli olduğu öngörülmüştür. Bu istisnalar dışında faize faiz yürütülemeyeceği kuşkusuzdur. Somut olayda faiz alacağının ölüm aylıklarının geç ödenmesinden kaynaklandığı ve istisnalara girmediği gözetilmeksizin faize faiz işletilmesine karar verilmiş olması;

Usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenleridir.
O halde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.