YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10017
KARAR NO : 2014/6043
KARAR TARİHİ : 17.03.2014
Mahkemesi : Muğla 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 02.04.2013
No : 2012/717-2013/636
Dava, ödeme emirlerinin zamanaşımına uğraması nedeniyle iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Mahkemelerce verilen hükümlerin Hukuk Muhakemeleri Yasasının 294 ve 297. maddelerinde tanımlanan unsurları taşıması ve “…taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi…” yönündeki hükümlerinin kararın yazımında dikkate alınması gerekli olup, Mahkemece verilen kararda hangi dönemler bakımından ne miktarda davacının sorumlu olduğu veya olmadığı, belirtilmeksizin infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-506 sayılı Kanunun 80. maddesinde 3917 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik uyarınca, Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu durumda zamanaşımı süresi bakımından, 3917 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 08.12.1993 tarihinden önceye ilişkin prim ve gecikme zamları yönünden Kurumun alacak hakkı, Borçlar Kanununun 125. maddesinde öngörülen on yıllık zamanaşımı süresine tabi olup, zamanaşımının başlangıç tarihi, anılan Kanunun 128. maddesi hükmü gereğince alacağın muaccel olduğu tarihtir ve zamanaşımının kesilmesi ile durmasına ilişkin 132. ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemeler de burada uygulama alanı bulmaktadır. 08.12.1993 tarihi ve sonrasına ilişkin prim ve gecikme zammı borcu yönünden ise, 6183 sayılı Kanunun “Tahsil zamanaşımı” başlığını taşıyan 102. ve ardından gelen maddeleri uygulanacaktır. Anılan madde hükmüne göre zamanaşımı süresi beş yıl olup, zamanaşımı süresinin başlangıcı da, alacağın vadesinin rastladığı takvim yılını izleyen yıl başı olarak belirlenmiştir. 06.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5198 sayılı Kanun ile bu konuda yeniden bir düzenleme yapılarak 506 sayılı Kanunun 80. maddesinin beşinci fıkrasında değişiklik yapılıp, Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanunun 51. maddesiyle birlikte 102. maddesinin de uygulanmayacağı hükme bağlanarak 3917 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki duruma dönülmüştür.
Eldeki davada; yukarıda yapılan açıklamalar ışığında 06.07.2004 tarihinden sonraki 01.10.2008 tarihine kadar olan prim ve diğer borçlar yönünden 10 yıllık zamanaşımının henüz dolmadığı, davacıya gönderilen ödeme emirlerinin bir kısmında zamanaşımına uğramayan dönemlerin de mevcut olduğu ve 2004 yılı 7 ay ve sonrası bakımından ödeme emirlerinde, belirtilen dönemlerin 10 yıllık zamanaşımına uğramayacağının dikkate alınması gerekirken, mahkemece dava tarihinden geriye doğru 5 yıl gidilerek 2007 yılı 8. ay ve öncesinin zamanaşımına uğradığının kabul edildiği anlaşılmakla; mahkemece, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.