Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2012/7046 E. 2012/6447 K. 03.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/7046
KARAR NO : 2012/6447
KARAR TARİHİ : 03.04.2012

Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla 506 sayılı Yasa ve sair yasal hükümler uyarınca yaşlılık aylığı alanların aylığında yapılan artışlar dikkate alınarak 01.07.2002 tarihinden itibaren dava tarihine kadar alması gereken yaşlılık aylıklarının tespit edilerek eksik ödenen maaş farkların yasal faiziyle birlikte tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
506 sayılı Kanunun Geçici 20. maddesinin (b) bendi “Bu personelin, iş kazalarıyla meslek hastalıkları, hastalık, analık, malullük, yaşlılık ve ölüm, eşlerinin analık, eş ve çocuklarının hastalık hallerinde, en az bu kanunda belirtilen yardımları sağlayacak,” hükmünü içermekte olup, Geçici 20. madde kapsamında yer alan sandıklar ile 506 sayılı Kanun arasındaki ilişkinin, anılan Kanunun bu sandıklar için bir alt sınır oluşturması ile gerçekleşmesine, 25.02.2011 tarih 27857 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı Kanunun 53. maddesi ile 506 sayılı Kanunun geçici 20. maddesine eklenen yeni fıkra ile “Birinci fıkranın (b) bendinin uygulanmasında, yardımların sağlanması ve bağlanması yönünden alt sınırın belirlenmesinde muadil miktar karşılaştırması esas alınır. Ancak, gelir ve aylıkların artırılmasında 506 sayılı Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıkların artırımına ilişkin hükümler devir tarihine kadar uygulanmaz. 5510 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesinin onikinci fıkrasında yer alan sınırlama dâhilinde sandıkların kuruluş senetlerinde yer alan hükümler ve sandıkların uygulamaları saklıdır. Bu hüküm, yürürlüğe girdiği tarihten önceki artışlarda ve görülmekte olan davalar hakkında da uygulanır.” hükmünün öngörülmesi karşısında, alt sınırın belirlenmesinde, Vakıf emeklisi ile emsal durumda bulunan …. emeklisine ödenen yaşlılık aylığı miktarı ile …. emeklisine ödenen yaşlılık aylığı miktarlarının karşılaştırılmasının yapılmasına,
yapılacak karşılaştırma sonucu, …. emeklisine ödenen aylığın Vakıf emeklisine ödenen aylıklardan fazla olması durumunda, davalı Vakıf yönünden yaşlılık aylığı miktarı konusunda ek yükümlülük doğacağından aradaki farkın … emeklisine ödenmesinin gerekmesine, somut olayda; dava konusu dönemde, …. emeklisi davacıya, …. senedi hükümlerine uygun olarak ödenen aylıkların, emsali durumda olan … emeklisine ödenen aylığın altına düşmediğinin anlaşılmasına göre, davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Ancak, açıldığı tarihteki mevzuat hükümlerine uygun olan davanın, yasal dayanağını oluşturan düzenlemenin, yargılama sürecindeki yasa değişikliğiyle ortadan kalkması nedeniyle reddinde, tarafların sorumluluğu bulunmadığı halde; her davanın açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirileceği yönündeki usul kuralından hareketle davacının, davada haksız çıkan taraf olarak nitelenip vekalet ücretiyle sorumluluğuna hükmedilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının davalı yararına vekalet ücreti takdirine ilişkin (3) numaralı bendinin silinerek, hüküm fıkrasından çıkarılmasına,
Masraflara ilişkin bendin “4” olan numarasının silinerek, “3” numarasının yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.