Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2012/6868 E. 2013/21901 K. 20.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/6868
KARAR NO : 2013/21901
KARAR TARİHİ : 20.11.2013

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-)Hak sahipleri Ayten Aras’ın kendi adına ve çocukları …, …, …, … ve …’a velayeten verdiği temyiz dilekçesinin, davada taraf sıfatını haiz olmadıkları ve kararı temyiz yetkilerinin bulunmadığı anlaşılmakla, temyiz dilekçesinin bu nedenle reddine,
2-)Dava, geçirdiği iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir nedeniyle uğranılan Kurum zararının davalılardan teselsül hükümlerine dayalı olarak rücuen ödetilmesi istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa’nın 21. maddesidir.
Mahkemece,hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davalı işveren şirketin % 35, işveren vekili … % 5, sigortalının % 60 kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
İş kazası nedeniyle ölen sigortalının hak sahiplerinin davalılara karşı açtığı tazminat davasında davalı işverenin % 70, işveren vekilinin % 10, sigortalının % 20 kusurlu olduğu kabul edilmiş, bu yönüyle hükme esas alınan rapor ve tazminat davasında alınan kusur raporu arasında çelişki oluştuğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece, tazminat davası sonucu araştırılarak, iş kazasının meydana gelmesinde tarafların kusur durumunu oluşa ve yasa ve yönetmelikleri uygun olarak irdeleyen konusunda ve işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında uzman bilirkişilerden, çelişkiyi giderecek kusur raporu alınmalıdır.
Öte yandan, 5510 sayılı Kanunun “İş Kazası ve Meslek Hastalığı İle Hastalık Bakımından İşverenin ve Üçüncü Kişilerin Sorumluluğu” başlıklı 21. maddesine
göre; İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. Anılan madde ile tazmin sorumlularının Kurum karşısındaki sorumluluğu bir tavanla sınırlandırılmış olup, bu sorumluluk “…sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı…” bulunmaktadır. Maddenin açık hükmü karşısında; ilk peşin sermaye değerli gelirin, Kurum yararına tazmini mümkün kısmının belirlenebilmesi için gerçek zarar tavan hesabı yapılması zorunluluğu bulunmaktadır.
Mahkemece, gerçek zarar tavan hesabı yapılmaksızın karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, bilirkişiye gerçek zarar tavan hesabı yaptırılarak, ilk peşin değerle karşılaştırılması sonucu düşük olanın kusur karşılığına isabet eden miktarına karar verilmelidir.
Yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda araştırma ve soruşturma yapılmaksızın, karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.