Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2012/4170 E. 2012/4359 K. 08.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/4170
KARAR NO : 2012/4359
KARAR TARİHİ : 08.03.2012

Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı, ürün bedelinden yapılan tevkifat nedeniyle 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olduğunun ve 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılandırma hükümlerinden faydalandırılması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmü, davalı Kurum vekili tarafından temyiz etmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1) Hukuk Genel Kurulu’nun 14.11.2007 tarih ve ….. sayılı ilamında belirtildiği üzere, açılmış bir davanın esasının incelenebilmesi ( davanın mesmu, yani dinlenebilir olabilmesi) bazı şartların tahakkukuna bağlı olup, bunlara dava şartları denir. Dava şartlarından bir kısmı olumlu (varlığı mutlaka gerekli); diğer bir kısmı da, olumsuz (yokluğu mutlaka gerekli) niteliktedir. Hakim, önüne gelen bir davada, dava şartlarının mevcut olup olmadığını re’sen gözetmelidir.
Olumlu dava şartlarından biri de, davacının o davayı açmakta hukuki yararının bulunmasıdır. Açılmasında davacısı yönünden hukuki yarar bulunmayan bir dava, dava şartının yokluğundan dolayı reddedilmelidir.
Mahkemece, dava konusu somut olayda, davacının tescili bulunan döneme ilişkin talebinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, anılan dönemde davacının tescili bulunduğundan ve hukuki ihtilaf bulunmadığından bahisle hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi, ayrıca davacının tescilinin 01.11.2005 tarihi itibarıyla yapılmış olmasına rağmen, yanılgılı şekilde …. (dava tarihi) dönem yönünden hukuki yarar bulunmadığının belirtilmiş olması,
2) HGK’nun 28.05.2008 günlü ….sayılı ilamında da belirtildiği üzere Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 417/1. maddesine göre yargılama giderlerinden davada haksız çıkan tarafın sorumlu olduğu ve davanın kısmen reddi nedeniyle, davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin yasal bir zorunluluk olduğu gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi yollamasıyla Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının 1. ve 2. bentlerinde yer alan “15.11.2005” tarihlerinin silinerek, yerine, “01.11.2005” tarihinin yazılmasına, “hüküm kurulmasına yer olmadığına” sözcüklerinin silinerek, yerine, “talebin reddine” sözcüklerinin yazılmasına, yargılama giderine ilişkin 6. bendinin silinerek, “Davanın kısmen kabulü nedeniyle 6,00 TL yargılama giderinden takdiren 3,00 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına” sözcüklerinin yazılmasına, vekalet ücretine ilişkin 7. bendine “Davanın kısmen reddi nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı Sosyal Güvenlik Kurumu yararına takdir olunan 1.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı….verilmesine” sözcüklerinin eklenmesine ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.03.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.