Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2012/17746 E. 2014/1600 K. 28.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/17746
KARAR NO : 2014/1600
KARAR TARİHİ : 28.01.2014

Mahkemesi : Ankara 2. İş Mahkemesi
Tarihi : 10.07.2012
No : 2010/551-2012/569

Dava, iptal edilen Bağ-Kur sigortalılığının geçerliliği ile kesilen aylığın ödenmesine devam edilmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.

Mahkeme, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar vermiştir.

Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı avukatının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre; davacının, 23.03.1992 tarihinde intikal ettirilen giriş bildirgesine ve vergi kaydına istinaden 01.05.1983 tarihinde zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, çerçeve olarak şahsi vergi kaydının 01.05.1983-07.03.1985, 02.07.1986-28.02.1988, 01.03.1988-30.06.1993 arası dönemlere, şirket ortaklığına dayalı vergi kaydının ise 30.04.1993-devam şeklinde olduğu, sicil kaydı bulunmayan davacının, Esnaf Sanatkâr Odası kaydının 28.03.1987-18.11.2008 arası döneme, Ticaret Odası kaydının ise 21.04.1993-17.11.2008 arası döneme ilişkin bulunduğu, Kurumca; vergi ve oda kayıt dönemleri gözetilerek davacıya, 01.05.1983-tahsis talep tarihi 30.01.2009 arası dönemde 24 yıl 5 ay 14 gün hizmet verildiği, 263 gün askerlik borçlanması da gözetilerek toplam 9067 gün prim üzerinden 01.02.2009 tarihi itibariyle 1479 Sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı bağlandığı, 1992 affından yararlanan davacının, 25.03.1992 ve 22.06.1994 tarihlerinde prim ödediği, daha sonraki primlerin ise 5458 sayılı Yasa kapsamında 28.06.2006 tarihinden itibaren tahsil edildiği, Alman Sigorta Mercii tarafından davacının, 11.06.1996-31.08.1996, 28.01.1997-17.06.1997, 24.06.1997-21.03.2001, 15.05.2001-02.02.2004, 17.03.2004-31.03.2004, 09.06.2006-15.08.2007 arası dönemlerde çalıştığının bildirildiği, Kurumun, yurt dışı çalışma dönemlerini gözeterek sigortalılığı tekrar düzenlediği ve davacıyı 01.05.1983-17.03.1985, 02.07.1986-10.06.1996, 01.09.1996-27.01.1997, 18.06.1997-23.06.1997, 22.03.2001-14.05.2001, 03.02.2004-16.03.2004, 01.04.2004-08.06.2006, 16.08.2007-30.09.2007 arası dönemlerde 14 yıl 9 ay 21 gün (5331 gün) esnaf Bağ-Kur sigortalısı saydığı, askerlik borçlanması dâhil prim gün sayısının 5594 güne düşmesi nedeniyle yaşlılık aylığının baştan itibaren iptal edilip, ancak kısmi sözleşme aylığı bağlandığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; 1996 sonrası yurt dışında çalışıldığı ve borçlanmanın bulunmadığı, 1994-2006 arası dönemde ise davacının hiç prim ödemesi olmayıp 1992 ve 1994 yıllarında yapılan prim ödemesinin ise 01.05.1983-31.12.1991 arası döneme karşılık geldiği belirtilerek talebin yerinde olmadığının bildirildiği, mahkemenin de anılan rapora göre davanın reddine hükmettiği anlaşılmaktadır.

Mahkemece, davacının, 01.05.1983 tarihi itibariyle tescil edilip 06.03.1992 yürürlük tarihli 3780 sayılı Af Yasası kapsamında primlerinin tahsil edildiği ve 17.03.1985-02.07.1986 arası dönemde yurt dışı çalışmasının bulunmadığı gözetilip, davacı 17.03.1985-02.07.1986 arası dönemde 1479 sayılı Yasa kapsamında esnaf Bağ-Kur sigortalısı sayılmalıdır. Yine 09.06.2006 tarihi sonrası döneme ilişkin olarak davacının 3201 sayılı Yasa kapsamında yurt dışı borçlanması olmadığı ve şirket ortaklığına dayalı vergi kaydının devam ettiği gözetilip, fiili şirket faaliyetinin de devam ettiğinin belirlenmesi halinde, davacı esnaf Bağ-Kur sigortalısı sayılmalı, aksi takdirde 28.06.2006 tarihinden itibaren 5458 sayılı Yasa kapsamında yapılan prim ödemeleri dikkate alınarak bu ödemelere karşılık gelen süreler yönünden isteğe bağlı Bağ-Kur sigortalısı sayılmalı, tahsis talebi de bu çerçevede irdelenip sonucuna göre hüküm tesis edilmelidir.

O halde davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 28.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.