Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2012/16412 E. 2014/565 K. 17.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/16412
KARAR NO : 2014/565
KARAR TARİHİ : 17.01.2014

Mahkemesi : İstanbul Anadolu 4. (Kadıköy 2.) İş Mahkemesi
Tarihi : 31.05.2012
No : 2011/396-2012/584

Davacı Kurum, tedavi giderleri nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.

Hükmün, davacı Kurum Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2 – 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 62. maddesinde “Bu Kanun gereğince genel sağlık sigortasından sağlanacak sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanmak, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler için bir hak, Kurum için ise bu hizmet ve hakların finansmanını sağlamak bir yükümlülüktür. Sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan genel sağlık sigortalısı ile bakmakla yükümlü olduğu kişiler yararlandırılır. Bu Kanun kapsamındaki kişilere sağlanacak sağlık hizmetleri ve diğer haklar ile kişilerden alınan primlerin tutarı arasında ilişki kurulamaz.” düzenlemesine yer verilip, 63. maddede finansmanı sağlanacak sağlık hizmetleri ve süresi belirtilmiştir. Anılan Kanunun “Sağlık hizmetlerinin sağlanma yöntemi ve sağlık giderlerinin ödenmesi” başlıklı 73. maddesinde “Bu Kanuna göre sağlık hizmetleri, Kurum ile yurt içindeki veya yurt dışındaki sağlık hizmeti sunucuları arasında yapılan sözleşmeler yoluyla ve/veya bu Kanun hükümlerine uygun olarak genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından satın aldıkları sağlık hizmeti giderlerinin ödenmesi suretiyle sağlanır. … Acil haller dışında sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından kişilerce satın alınan sağlık hizmeti bedelleri Kurumca ödenmez. Sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından acil hallerde alınan sağlık hizmeti bedeli, 72 nci madde gereği sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları için belirlenen bedeller esas alınarak genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere fatura karşılığı ödenir. Sözleşmeli ve sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucuları, acil hallerde, sözleşmeli sağlık hizmetleri sunucuları ise Kurumun belirlediği sağlık hizmetleri için genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden veya Kurumdan herhangi bir ilave ücret talep edemez.” düzenlemesine yer verilmiştir.

Yaşam hakkının kutsallığı nedeniyle, devletin sigortalıların tedavilerini en iyi şekilde yaptırması gereği, sosyal güvenlik hukukunun en temel ilkelerinden biri olarak, Anayasanın 56. Maddesinde, Devletin bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak yerine getireceği hükmü ile 5510 sayılı Kanunun 62. maddesindeki düzenleme değerlendirildiğinde, sözleşmesiz sağlık sunucularından acil haller dışında kişilerce satın alınacak sağlık hizmeti bedelinin karşılanmayacağına ilişkin düzenlemenin, Kurum tarifesini aşan kısma yönelik olduğu; aksinin kabulünün yukarıda belirtilen sosyal güvenlik ilkelerine aykırılık oluşturacağı gibi; sağlık primi tahsil edip, sağlık sigortası kapsamında tedavi giderlerini karşılaması gereken Kurum lehine sebepsiz zenginleşme oluşturacağı gözetilmelidir.

Somut olayda, tedavi tarihinde 18 yaşını doldurmamış olan davalının genel sağlık sigortalısı olduğuna ilişkin mahkemenin kabulü yerindedir. Ancak; davalının tedavilerine ilişkin olarak 15.06.2009, 28.06.2009 ve 01.07.2009 tarihli faturaların davadışı G.. Sağlık Hizmetleri San. Tic. A.Ş.’ye ait olduğu anlaşılan Özel A.. C.. Hastanesi; 20.06.2009 tarihli faturanın ise, davadışı Kemer Yaşam Hastanesi Özel Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti.’ye ait Özel Kemer Hastanesi’nce yapılıp düzenlendiği anlaşılmakta olup; Mahkemece, davacı Kurum ile Özel Kemer Hastanesi arasında sözleşme olduğu belirtilerek, yapılan tedavi giderlerinin davacı Kurum tarafından karşılanması gerektiği belirtilmiş ise de; diğer 3 faturanın düzenlendiği sağlık sunucusu ile davacı Kurum arasında sözleşme bulunup-bulunmadığı araştırılmamıştır.

Mahkemece, 15.06.2009, 28.06.2009 ve 01.07.2009 tarihli faturaların düzenlendiği davadışı G.. Sağlık Hizmetleri San. Tic. A.Ş.’ye ait olan Özel A.. C.. Hastanesi ile davacı Kurum arasında, tedavi tarihinde tedavileri kapsar sözleşme bulunup-bulunmadığı araştırılmalı; fatura edilen tedavi ve bedellerini kapsar sözleşmenin varlığı halinde şimdiki gibi karar verilmesi; sözleşmenin bulunmadığının anlaşılması durumunda ise, anılan fatura bedellerinden karşılaması gereken miktarın, tarife esas alınarak belirlenip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu yönde eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.