Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2011/249 E. 2012/6110 K. 29.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/249
KARAR NO : 2012/6110
KARAR TARİHİ : 29.03.2012

Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davalı … Başkanlığı tarafından düzenlenen 983,29 TL. tutarındaki idari para cezasını içeren ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
02.12.2010 gün ve 692/789 sayılı kararın davalı Kurum vekili tarafından sekiz günlük yasal süresinde temyiz edilmesi üzerine, ilk derece mahkemesince, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427’nci maddesi uyarınca hükmün kesin nitelikte olması nedeniyle, 22.12.2010 tarihinde temyiz isteminin reddedildiği, anılan ek karar 27.12.2010 günü kendisine tebliğ edilen davalı Kurum vekilince bu kez işbu ek karara karşı yedi günlük yasal süresi içerisinde 29.12.2010 tarihinde temyiz yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır.
21.07.2004 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ve ayrıca 5236 sayılı Kanun, katsayı artışı da uygulanmak suretiyle bu kanunların yürürlük tarihinden sonra yerel mahkemelerce verilen hükümler yönünden 2010 yılı için 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427’nci maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını 1.430,00 TL. olarak değiştirmiştir. Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması halinde temyiz (kesinlik) sınırının saptanmasında alacağın tamamının gözetilmesi; tümü dava konusu yapılan bir alacağın kısmen kabulünde ise temyiz (kesinlik) sınırının belirlenmesinde kabul ve reddedilen miktarların esas alınması Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427’nci maddesi hükmü gereğidir.
İnceleme konusu davada; taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu, ilk derece mahkemesi hükmü ve yukarıda değinilen temyiz (kesinlik) sınırı birlikte dikkate alındığında, anılan hükme karşı temyiz yoluna başvurulmasının olanaksız bulunduğu belirgin olup, mahkemece verilen ek kararın yerinde olduğu açıktır.
S O N U Ç : Davanın esasına ilişkin kararın, 1086 sayılı Kanunun 427’nci maddesi kapsamına uygun olarak miktar itibarıyla kesin nitelikte bulunması nedeniyle, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan, 22.12.2010 günlü, “temyiz isteminin reddi” kararının ONANMASINA, 29.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.