Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2010/16041 E. 2012/4920 K. 15.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/16041
KARAR NO : 2012/4920
KARAR TARİHİ : 15.03.2012

Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı Kurum, iş kazası nedeniyle sigortalıya bağlanan gelir ile yapılan ödemelerin rücuan ödetilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava. 18.05.2006 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelir ile. yapılan ödemelerden oluşan sosyal sigorta yardımlarının, davalı işverenden rücuan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalı kusuru %30 alınmak suretiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu, iş kazası nedeniyle iş müfettişi tarafından düzenlenen raporda sigortalı % 100 kusurlu bulunmuş. Mahkemece yargılama sırasında alınan alınan 16.09.2009 tarihli kusur raporuyla.işveren %70, işçi %30 kusurlu bulunurken; itiraz üzerine alınan 25.11.2009 tarihli kusur raporuyla, 01.04.2010 tarihli kusur raporlarında işveren %30, işçi %70 kusurlu bulunmuştur.
Mahkemece, her ne kadar alınan 01.04.2010 tarihli kusur raporuyla önceki raporlar arasındaki mevcut çelişki giderilmeye çalışılmışsa da. bilirkişi raporunun somut olaya uygun olmadığı ve hükme esas alınacak nitelikte bulunmadığı anlaşılmıştır.
Somut olayda, dairesel testerenin koruyucusu bulunduğu belirtilmekle birlikte, budaklı parçanın kesilmesi sırasında sigortalının kazalanmasına sebep olduğu, bu nedenle koruyucunun etkin olmadığı anlaşılmaktadır.
Hükme esas raporda, işverenin dairesel testereye ilişkin çalışma talimatı hazırlamamış olması nedeniyle % 30 kusurlu bulunduğu belirtilmekte ise de; raporda koruyucunun uygun olup olmadığı ve işverenin koruyucunun uygunluğunu kontrol etmemesinin sorumluluğuna etkisinintartışılmadığı görülmektedir.
Şu halde yapılması gereken iş; yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, aralarında işçi sağlığı ve iş güvenliği uzmanı da bulunan, konusunda uzman bilirkişi kurulundan usulünce rapor almak ve ve alınacak bu rapor çerçevesinde karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, açıklanan maddî ve hukukî esaslar gözetilmeksizin eksik araştırma ve incelemeyle yazılı biçimde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA. temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 15.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.