YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/14576
KARAR NO : 2012/7406
KARAR TARİHİ : 30.04.2012
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ile davalı Kurum avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı,…. işyerinde çalışmakta iken … ile anlaşmaları sonucu 10.10.2003 tarihinde çıkışı yapılarak 04.11.2003 tarihinde girişi yapılmış, aradaki hizmetleri bildirilmemiş olduğundan bildirilmeyen bu hizmetlerinin … 15.12.1999-15.10.2002 tarihleri arasındaki hizmetlerinin de ….’nde geçtiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda da 15.12.1999-14.10.2002 tarihleri arasında… işyerinde, 11.10.2003- 03.11.2003 tarihleri arasında da…çalıştığının tespitine, her iki şirket arasında devir bulunduğu kanaati ile karar verilmiştir.
Davacının, hizmet cetvelinde, 01.03.1997-01.04.1998, 15.10.2002-10.10.2003 tarihleri arasında davalılardan … işyerinden, 04.11.2003-04.01.2005 tarihleri arasında da … işyerinde bildirimlerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Dinlenen tanık beyanlarından her iki şirketin aynı kişilere ait olduğu belirtilmiş ise de, ticaret sicil kayıtlarından ortakların farklı kişiler olduğu anlaşılmış, beyanlara göre iki şirket arasında devir olup olmadığı, adreslerinin aynı olup olmadığı, aynı ise nasıl faaliyette bulundukları, iki şirket arasındaki ilişki belirlenmemiş, bu konudaki çelişkiler giderilmemiş, yine dinlenen tanık beyanlarından ve tanıkların bordrolarda bildirilen süreleri gözetildiğinde, davacının 15.12.1999-14.10.2002 tarihleri arasında çalıştığına dair kabule yeterli delil bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davanın temel yasal dayanağı, anılan Kanunun 79/10. maddesi olup, söz konusu Kanunun 6. maddesinde yer alan, sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamayacağı ve vazgeçilemeyeceği yönündeki düzenleme ile anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi göz önünde bulundurulduğunda, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davaların kamu düzeni ile ilgili olduğu ve özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri gerektiği açıktır. Bu bağlamda, hak kayıpları ile gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi ve temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği dikkate alınmalıdır.
Mahkemece yapılacak iş; iki şirket arasındaki belirtilen bağın ne şekilde oluştuğu, devir olup olmadığı, faaliyet alanları ve faaliyette bulundukları iş kollarının birbirleri ile ilişkisi araştırılmalı, 1999-2002 yılları arasındaki tespitini talep ettiği dönemdeki iddia edilen çalışmaların varlığı, resen saptanacak aynı işyerinde çalışan ve bordroda adı bulunanlar ile benzer iş yapan veya komşu işyeri sahip ve çalışanları tanık sıfatı ile dinlenmeli, davacının çalışmasının nasıl ve ne şekilde olduğu, hizmet akdinin zaman ve bağımlılık unsurlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, gerektiğinde re’sen delil araştırması yoluna gidilerek belirlenmeli, sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekili ile davalılardan … Başkanlığı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.