Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2010/14341 E. 2012/5828 K. 26.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/14341
KARAR NO : 2012/5828
KARAR TARİHİ : 26.03.2012

Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, iş kazası sonucu bağlanan gelir ve geçici işgöremezlik ödeneğinin 506 sayılı Yasanın 26.maddesi uyarınca rücuan tazmini istemine ilişkin olup, dava dilekçesinde, kusur farkı nedeniyle peşin sermaye değerli gelirlerden bakiye 744,69 TL, geçici işgöremezlik ödeneğinden 56,26 TL’nin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüyle, ilk peşin sermaye değerli gelirin kusur karşılığı miktara birinci rücu davasında hükmedilmiş olması ve bakiye alacağın kalmaması nedeniyle reddine, bakiye 28,14 TL geçici işgöremezlik ödeneğinin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; 28.06.2010 günlü karar davacı … Başkanlığı vekilinin tarafından temyiz edilmiştir.
21.07.2004 gün ve … sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarih ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ve ayrıca 5236 sayılı Kanun; katsayı artışı da uygulanmak suretiyle bu kanunların yürürlük tarihinden sonra yerel mahkemelerce verilen hükümler yönünden 2010 yılı için 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427.maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını 1.430 TL olarak değiştirmiştir.
Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması halinde  temyiz (kesinlik) sınırının alacağın tamamı gözetilmesi; tamamı dava edilen bir alacağın kısmen kabulünde ise temyiz (kesinlik) sınırının belirlenmesinde kabul ve reddedilen miktarların esas alınması HUMK’nun 427. maddesi hükmü gereğidir.
Somut olayda, ikinci rücu davasında kusur farkından kaynaklanan bakiye alacak miktarının 744,69 TL gelir ve 56,26 TL geçici işgöremezlik ödeneği olmak üzere toplam 800,95 TL olması ve yerel mahkemece reddedilen alacak tutarı, yukarıda değinilen temyiz (kesinlik) sınırının altında bulunduğundan, anılan karara karşı temyiz yoluna baş vurulması miktar itibariyle mümkün değildir.
Hal böyle olunca, davacı Kurum vekilinin temyiz dilekçesinin miktarı itibariyle kesinliği nedeniyle reddi gerekir.
S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenle davacı Kurum vekilinin temyiz dilekçesinin reddine, 26.03.2012 gününde oybirliği ile karar verildi .