Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2010/14206 E. 2012/4390 K. 08.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/14206
KARAR NO : 2012/4390
KARAR TARİHİ : 08.03.2012

Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, yersiz çekilen aylıkların istirdatı istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, Kurumdan yaşlılık aylığı almakta iken, 26.12.2002 tarihinde vefat eden sigortalının aylıklarının ölümünden sonraki tarihlerde çekildiğinden bahisle, 19.01.2003-18.12.2003 tarihleri arası dönemde yersiz çekilen aylıkların, davalı kız çocuğundan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeğe elverişli değildir.
İnceleme konusu olayda; davalının babası olan … Kurumdan yaşlılık aylığı almakta iken, 26.12.2002 tarihinde vefat etmiştir.Geride mirasçısı olarak, oğulları …ve … ile kızı davalı … kalmış olup; tüm mirasçıların … ikamet ettikleri, bankaya ait müşteri hesap ekstrelerine göre de, vefattan sonraki aylıkların da….bankamatik ile çekildikleri anlaşılmaktadır. Ancak, sigortalının ölmeden önce nerede, tek başına mı, yoksa, çocuklarından biriyle mi, ikamet ettiği hususu, belirsiz ise de, murisin vefat ettiği gün davalı kızının evinde olduğu belirgindir. Öte yandan, sigortalının ölümünden sonra 2, 6, 7 ve 11. aylarda sigortalıya ait maaş hesabından, telefon faturası ödemelerinin yapıldığı da hesap ekstrelerinden anlaşılmakta olup, bu yönüyle de telefon numarasının kime ait olduğu hususunda bir araştırma yapılmamıştır
Bu durumda, sigortalı…, vefattan önce kiminle birlikte ikamet ettiği araştırılmalı,buna yönelik davalı iddiaları ve varsa delilleri üzerinde durularak gerçek durum saptanmalı ve toplanacak tüm deliller birlikte yeniden değerlendirilerek varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
Öte yandan, bilindiği gibi, müddei iddiasını ispatla yükümlüdür.Bir davada ispat yükünün kime ait olduğunun belirlenmesi ve ispat yükü altında bulunan taraftan delillerini istemesi, hakimin usul hukuku hükümlerinden kaynaklanan başlıca görevlerindendir. Öncelikle, somut olayda, ispat yükünün kime ait olduğunun belirlenmesinde, hukuksal zorunluluk vardır. Doğal olarak, bankamatik kartının hayatta iken sigortalının yanında bulunması, öldükten sonra da birlikte oturan mirasçılarının eline geçmesi asıldır. Bu durumda, yapılacak araştırma ve incelemeyle davada ispat yükünün kime ait olduğunun belirlenmesi yerinde olacaktır.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeden, eksik araştırma, inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.