Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2010/14025 E. 2012/2673 K. 20.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/14025
KARAR NO : 2012/2673
KARAR TARİHİ : 20.02.2012

Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davacıya iş kazası sonucu ölen oğlu nedeniyle, ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti ile aksine Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacının oğlu Cavit Yalçın’ın ,14.12.2007 tarihinde iş kazası sonucu vefat etmesi nedeniyle, hak sahibi olan davacıya 27.12.2007 tarihli tahsis talebine göre ölüm aylığı bağlanmıştır. Daha sonra Kurum, olayın iş kazası olması nedeniyle, davacıya, işkazası meslek hastalığı kolundan gelir bağlanması gerektiği, bu durumda ise 506 sayılı Yasanın 24.maddesi uyarınca ölüm aylığı bağlanamayacağı gerekçesiyle, davacının ölüm aylığı kesilerek yersiz ödenenlerin iadesi talep edilmiştir.
506 sayılı Yasanın 24. maddesi, “Sigortalının ölümü tarihinde eşine ve çocuklarına bağlanması gereken gelirlerin toplamı, sigortalının yıllık kazancının %70’inden aşağı ise, artanı, eşit hisseler halinde sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmayan veya 2022 sayılı Kanuna göre bağlanan aylık hariç olmak üzere buralardan her ne ad altında olursa olsun gelir veya aylık almayan ana ve babasına gelir olarak verilir. Ancak, bunların her birinin hissesi sigortalının yıllık kazancının %70’inin dörtte birini geçemez.
Sigortalının ölümü ile eşine ve çocuklarına bağlanabilecek gelirlerin toplamı, sigortalının yıllık kazancının %70’inden aşağı değilse ana ve babanın gelir bağlanma hakları düşer.” hükmünü getirmiştir.
506 sayılı Yasanın 69.maddesi ise; “Sigortalının ölümü tarihinde eşine ve çocuklarına bağlanması gereken aylıkların toplamı, sigortalıya ait aylıktan aşağı olursa, artanı, eşit hisseler halinde, sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmayan veya 2022 sayılı Kanuna göre bağlanan aylık hariç olmak üzere buralardan her ne ad altında olursa olsun gelir veya aylık almayan ana ve babasına aylık olarak verilir. Ancak, bunların her birinin hissesi sigortalıya ait aylığın %25’ini geçemez.
Sigortalının ölümü ile eşine ve çocuklarına bağlanabilecek aylıkların toplamı, sigortalıya ait aylıktan aşağı değilse ana ve babanın aylık bağlanma hakları düşer.” hükmünü getirmiştir.
Somut olayda; Cavit Yalçın’ın iş kazası sonucu, bekar ve çocuksuz olarak öldüğü anlaşılmaktadır. Hak sahibi annenin iş kazası kolundan gelire ve ölüm sigortası kolundan aylığa hak kazandığı açıktır. Ancak, 506 sayılı Yasanın 92.maddesine göre, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile iş kazalariyle meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık ve gelirlerden yüksek olanın tümü, eksik olanın da yarısı bağlanır. Bu aylık ve gelirler eşitse, iş kazalariyle meslek hastalıkları sigortasından bağlanan gelirin tümü, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından bağlanan aylığın da yarısı verilir.
O halde mahkemece yapılacak iş, davacının hem ölüm aylığına hem de iş kazası kolundan gelire hak kazandığı gözetilerek, 506 sayılı Yasanın 92.madde hükmüne göre ölüm aylığı daha yüksekse tamamının, işkazası gelirinden düşükse veya eşitse yarısının bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın tümüyle reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 20.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.