Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2010/12068 E. 2012/1018 K. 26.01.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/12068
KARAR NO : 2012/1018
KARAR TARİHİ : 26.01.2012

Davacı, davalılardan işveren yanında, 21.01.2004-18.01.2009 tarihleri arasında, hizmet akdine dayalı olarak, aralıksız çalıştığının ve son ücretinin 3250,00 TL olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalıların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve…….tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalıların vekillerinin, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Mahkemece, dava konusu dönemde, davacının 21.01.2004-18.01.2009 tarihlerinde hizmet akdine dayalı olarak aralıksız olarak, 17.07.2007 tarihi önce asgari ücretle, 17.07.2007 tarihinden itibaren, net 800,00 TL ücretle çalıştığının, son ücretinin ise; 2000,00 TL olduğunun tespitine karar verilmiştir. Hizmet tesptine karar verilen süreye ilişkin ve diğer dönemlere ilişkin ücret yönünden, Mahkeme kabulü yerinde ise de; son ücret yönünden mevcut deliller hüküm kurmaya yeterli bulunmamıştır.
Davanın niteliği gereği, çalışma olgusunun her türlü delille ispatlanabilmesine karşılık, ücretin ispatında, bu denli bir serbestlik söz konusu değildir. Hukuk Genel Kurulu’nun 2005/21-409 E., 2005/413 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 288. maddesindeki yazılı sınırları aşan ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır.
Ücret miktarı, HUMK 288. maddesinde belirtilen sınırları aşıyorsa, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe haiz olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, işçinin imzasının bulunduğu aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle ispatı mümkündür.
Yazılı delille ispat sınırının altında kalan miktar için tanık dinletilebilir. Tespiti istenen miktar, sınırı aşıyor olsa bile, varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa, tanık dinletilmesi mümkündür (HUMK m. 292).
Açıklanan olgular karşısında;
Mahkemece, davacı tarafından dosyaya ibraz edilen “Prime mahsuben çekilen para” başlıklı belgede yer alan 2.000,00 TL miktar nazara alınarak son ücretin 2000,00 TL olarak tespitine karar verilmesi isabetsizdir.
Mahkemece, yapılması gereken iş; hükme esas alınan dayanak belgenin içeriği araştırılıp, davacının göstereceği deliller toplandıktan sonra, maaş ödemeleri banka vasıtasıyla yapıldıysa, banka kayıtları getirtilerek şirket kayıt ve defterleri üzerinde, gerekiyorsa, bilirkişi incelemesi yaptırılarak, ödemenin varlığı konusu açığa kavuşturulduktan sonra, hasıl olacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
O hâlde, davalıların vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26/01/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.