Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2010/10067 E. 2010/12915 K. 05.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/10067
KARAR NO : 2010/12915
KARAR TARİHİ : 05.10.2010

Davacı…., trafik kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan ilk ve ek peşin aylıkların davalılardan rücuan tahsilini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve……tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı Kurum avukatının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava, ilk peşin ve ek peşin değerli aylıkların %100’ünün 1479 Sayılı Yasanın 63. maddesine göre tahsili istemine ilişkindir. Ceza davasında alınan Adli tıp raporu ile eldeki davada alınan kusur raporunun birbirini teyit ederek davalı sürücü Ahmet’in 2/8, bir kısım davalılar murisi ölü sürücü ……6/8 oranında kusurlu bulunması karşısında, sadece ilk peşin değerli aylığın tamamının hüküm altına alınmasına dair mahkeme kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak, dava Borçlar Kanununun 51. maddesinde düzenlenen teselsül hükümleri doğrultusunda açılmıştır. Borçlar Kanununun 51. maddesinde ki “Müteaddit kimseler muhtelif sebeplere (haksız muamele, akit, kanun) binaen mesul oldukları takdirde haklarında birlikte bir zarar vukuuna sebebiyet veren kimseler hakkındaki hükümlere göre muamele olunur.” düzenlemesi, birden çok kişinin, gerek haksız eylem, gerek sözleşme ve gerekse yasa kuralı gibi sebeplerden ve aynı zarar
için zarara uğrayana karşı sorumluluğu durumunda, bunlar arasında Borçlar Kanununun 50. maddesinde yer alan bir zarara ortaklaşa sebep olanlar hakkındaki sorumluluğa ilişkin kuralların uygulanma gereği karşısında, davalıların sorumluluğu belirlenirken teselsül hükümlerine göre hüküm tesis edilmeyip, sürücülerin kusur oranları esas alınarak yazılı biçimde davalıların sorumluluğuna hükmedilmesi, usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
Ne var ki, bu aykırılık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının (1) No’lu bendinin tamamen silinerek, yerine, “1-Davanın kısmen kabulü ile 78,89 TL tutarındaki ilk peşin aylığın onay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile fazlaya ilişkin istemin reddine” hükmünün yazılmasına kararın bu biçimiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.