Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2009/9849 E. 2010/1586 K. 11.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/9849
KARAR NO : 2010/1586
KARAR TARİHİ : 11.02.2010

……

Dava, meslek hastalığı sonucu %43,84 oranında sürekli işgöremezlik duruma giren sigortalıya bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemeler nedeniyle, Kurum zararının %2’si olan 392,74 TL.’nin tahsili istemine ilişkindir.

Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Hükmün, tarafların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

Mahkemece, hükme esas tutulan kusur raporuna göre; meslek hastalığının oluşmasında davalı işverene %70 kusur, işçiye ise %30 kusur verilmiştir.

Davanın yasal dayanağını oluşturan ve İş kazası ve meslek hastalığının oluşumuna, “…kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve işgüvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi veyahut suç sayılabilir bir hareketi…” ile etkide bulunan işveren yönünden madde içeriğinde sıralanan nedenlerle ve kusura dayalı sorumluluk ilkesi temelinde sorumluluk gereğine yönelik düzenleme içeren 506 sayılı Yasanın 26/1. maddesine eklenen, “İşçi ve işveren sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.” cümlesinin, maddede sayılan kusurlu davranışları nedeniyle tazminle sorumlulukları yoluna gidilen işverenlerin, iş kazasının oluşumunda etkili olan kaçınılmazlıktan da sorumlu tutulmaları gereğini öngörür şekilde yorumlanması, buna bağlı olarak objektif sorumluluğa olanak tanımayan madde hükmü karşısında, işverenin kaçınılmazlık etkeninden kaynaklanan bölümden, kısmen de olsa sorumluluğunun kabulü mümkün değildir.

./..
-2-

Bu bakımdan, meslek hastalığı işin niteliğine göre tekrarlanan bir sebeple veya işyerinde işin yürütüm şartları yüzünden ortaya çıkan ve sigortalıyı geçici veya sürekli şekilde hasta, sakat veya ruhen arızalı bırakan bir olgu olup, işveren bu konuda her türlü tedbiri almış olsa bile işin ve işyerinin niteliği sebebiyle bu hastalığın ortaya çıkması muhtemel olduğundan, belli orandaki bir kaçınılmazlıktan söz edilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Bu sebeple meslek hastalığındaki kaçınılmazlık kavramı ile, iş kazasında söz konusu olabilen kaçınılmazlık birbirinden farklı olup, buna ilişkin bilirkişi incelemesi de farklıdır. Bu bakımdan hükme esas alınan rapor Dairemizin ve Yargıtay’ın kabul ettiği esaslara uygun düşmediğinden; somut olay bakımından, konusunda uzman bilirkişi kurulundan alınacak kusur raporunda kaçınılmazlığın da tartışılması gerekmektedir.

Yapılan açıklamalar çerçevesinde; mahkemenin, belirtilen ilke ve yöntemlere göre ….. ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman bilirkişiden kusur oran ve aidiyeti konusunda rapor alıp, olaya uygunluğunu değerlendirildikten sonra, ilk peşin değerli gelirler ile harcama ve ödemelerin; tazmin sorumlusu olan davalının kusuruna isabet eden miktarıyla ve taleple sınırlı kısmına hükmetmesi gerekirken, olaya uygun düşmeyen, kazaya uğrayan sigortalının açmış olduğu tazminat dosyasında alınan kusur raporu dayanak alınarak hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

O hâlde, taraflar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

……