Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2009/8593 E. 2010/16618 K. 14.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/8593
KARAR NO : 2010/16618
KARAR TARİHİ : 14.12.2010

……….

Davacı Kurum, iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelir ve masrafların %50 oranındaki kusur farkının 506 sayılı Yasanın 26. maddesi uyarınca tazminine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, Anayasa Mahkemesi İptal Kararı resen gözetilerek, yazılı biçimde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı işveren şirket avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı işveren şirket avukatının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, iş kazasından doğan rücu tazminatı istemine ilişkin olup, 506 Sayılı Kanunun 26/1.inci maddesindeki “….sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün, Anayasa Mahkemesince 23.11.2006 tarih ve 2003/10 Esas 2006/106 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olması karşısında, Kurumun bu maddeden doğan rücu hakkının, “halefiyete” değil, “kanundan doğan basit rücu hakkına” dayandığının kabul edilmesi ve bu kabul çerçevesinde, Kurumun rücu alacağının, ilk peşin değerin kusura tekabül eden miktarıyla sınırlı bulunmasına, öte yandan, kesinleşen önceki rücu davalarında hükmolunan miktarın mahsubu yapılırken, sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin esas alınması gerektiğine; şayet ilk peşin sermaye değerli gelirle birlikte artışlara da hükmedilmişse, artışların hükmolunacak rücu tazminatından mahsup edilmesine olanak bulunmamasına, bu çevrede meseleye fiili ödemeler açısından bakıldığında ise fiili ödemenin mevcudiyeti halinde, kurumun talep edebileceği miktarın hesabının da aynı şekilde gerçekleştirilmesi gerekmekte olup; şayet ilk peşin sermaye değerli gelirin kusur karşılığı, fiili ödeme miktarından düşük ise o takdirde ilk peşin sermaye değerine itibar edilmesi; aksine fiili ödeme miktarı ilk peşin değerden düşük ise o takdirde de fiili ödeme miktarının esas alınması gerektiğine göre, Mahkemece, Anayasa Mahkemesinin iptal kararının derdest davalara uygulanması gerektiği gerekçe gösterilerek yargılama yapılıp, masrafın %50 kusur farkının istek gibi tahsiline dair mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

………..
Ancak, ilk rücu davasında; davalı işverenin %60 oranındaki kusuru dikkate alınarak, ödenen geçici işgöremezlik ödeneği ve tedavi gideri ile bağlanan gelirlerin istek gibi %10 kusur karşılığının hüküm altına alınması karşısında, ilk peşin değerli gelirin %50 kusur farkı olan 28.314,34 TL’ye hükmedilmesi gerekirken, artışları da içeren gelirin %50 kusur farkı olan 37.323,54 TL’ye hükmedilerek, ilk peşin değerli gelirin gerek %60 kusur karşılığının gerekse %50 kusur farkının aşılması sonucunu doğuracak biçimde hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
Ne var ki; bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ:Hüküm fıkrasının ikinci satırında yer alan “38.870,27” rakamlarının silinerek, yerine, “36.047,98” rakamlarının yazılmasına, harcı düzenleyen bentte yer alan “2.098,99” rakamlarının silinerek, yerine, “1.946,59” rakamlarının yazılmasına, vekâlet ücretini düzenleyen bentte yer alan “4.287,27” rakamlarının silinerek, yerine, “4.004,80” rakamlarının yazılmasına gerekçeninde bu esasa göre düzeltilmesine ve kararın bu biçimiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 14.12.2010 gününde oy birliğiyle karar verildi.

……