Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2009/8558 E. 2010/16085 K. 07.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/8558
KARAR NO : 2010/16085
KARAR TARİHİ : 07.12.2010

…….
İşveren şirket olan davacı, davalı Kurum’un yoklama memuru tarafından yabancı uyruklu iki kişinin çalıştıklarına ilişkin düzenlenen 17.12.2007 tarihli tutanak içeriğini doğru olmadığının tesbitine; davalı Kurum’un 28.02.2008 tarih, 040594 ve 040595 sayılı işlemlerle yapılan tahakkukların iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1- Davalı Kurumun yoklama memuru tarafından düzenlenen 17.12.2007 tarihli tutanakta, davacıya ait işyerinde çalıştığı belirtilen yabancı uyruklu………….. isimli kişilere ilişkin işe giriş bildirgelerinin verilmemiş olması; Yine, 2007 yılı 7. ve 10. aylara ilişkin bildirgelerin görünür yere asılmamış olduğunun rapor edilmesi üzerine, davalı Kurum tarafından, 28.02.2008 tarih ve 40595 sayılı işlemle işe giriş bildirgelerinin verilmemiş olması, 2007 yılı 7. ve 10 ay bildirgelerinin görünür yere asılmamış olması nedeniyle idari para cezası düzenlenerek, davacı tarafa tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, davaya konu 28.02.2008 tarih ve 40595 sayılı işlemin dayanağı idari para cezalarının kesinleşip-kesinleşmediği, buna göre, Kurum alacağına dönüşüp-dönüşmediği araştırılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; davacının, idari para cezalarına yaptığı itirazın komisyonca reddi üzerine, 30 gün içinde idare mahkemesinde dava açılmadığı belirtilerek, yargı yolu yanlışlığı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırıdır.
2- Dava dilekçesinde iptaline karar verilmesi istenilen, 28.02.2008 tarih ve 40594 sayılı işlemin neye ilişkin, olduğu araştırılarak; sonucunda, olumlu-olumsuz bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacının avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek hâlinde davacıya iadesine, 07.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
………