Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2009/5111 E. 2010/13352 K. 12.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/5111
KARAR NO : 2010/13352
KARAR TARİHİ : 12.10.2010

Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan peşin değerli gelirlerin 506 sayılı Yasanın 26. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ile davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
5510 sayılı Yasanın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesindeki, “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.”hükmü öngörülmüş ise de; söz konusu düzenlemenin anılan kanunda, yürürlüğü öncesinde gerçekleşen olaylardan kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı ve genel olarak Kanunların geriye yürümemesi kuralı karşısında, davanın yasal dayanağının 506 sayılı Yasanın 26. maddesidir.
506 sayılı Yasanın 26/1. maddesi, “…işverenin kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuatı hükümlerine aykırı hareketi veya suç sayılabilir bir hareketi” ile iş kazasının oluşumuna etkide bulunmasını sorumluluğun koşulu olarak öngörmüş olup, olaya ilişkin olarak verilen iş müfettişi raporunda; davalı işverene %40, kazalı sigortalıya %60 kusur oranı verilmiş iken, hükme dayanak alınan 06.01.2009 tarihli kusur raporunda; davalı işveren %60, kazalı sigortalı %40 kusurlu olduğu belirlenmiş, kusur raporları arasında ortaya çıkan çelişki giderilmeden Kurumun açtığı rücu davasının kabulüne karar verilmiştir.
Maddi olguyu tespit etmek hakime ait bir görevdir. 506 sayılı Kanunun 26. maddesine dayanan rücu davalarında kusurun belirlenmesinde mahkemece, öncelikle zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğu dosya içeriğindeki tüm deliller takdir olunarak, varsa çelişki giderilerek belirlenmeli, kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, işçi sağlığı ve iş güvenliği ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman bilirkişi heyetinden kusur oran ve aidiyeti konusunda sözkonusu çelişkiyi giderici rapor alınıp irdelenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde taraflar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine, 12.10.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.