Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2009/476 E. 2010/6158 K. 27.04.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/476
KARAR NO : 2010/6158
KARAR TARİHİ : 27.04.2010

Dava, iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirlerden oluşan Kurum zararının rücuan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı Kurum, işe girişi süresinde Kuruma bildirilmediği ileri sürülen ve 21.01.2003 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu ölen sigortalı işçi… hak sahiplerine bağlanan gelirlerden oluşan sosyal sigorta yardımlarının 506 sayılı Kanun’un 10 ve 26’ncı maddeleri uyarınca davalı işverenden rücuan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, Anayasa Mahkemesi’nin 506 sayılı Kanun’un 26’ncı maddesine yönelik iptal kararı gözetilmek suretiyle, davalı işverenin belirlenen kusur oranına göre anılan Kanun’un 26’ncı maddesi uyarınca sorumluluğuna hükmedilmiştir.
Sigortalıların … bildirim sürelerini düzenleyen ve olay tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Kanun’un 4447 sayılı Kanunla değişik 9. maddesi ile; işverenin, çalıştıracağı kimseleri işe başlatmadan önce örneği Kurumca hazırlanacak işe giriş bildirgeleriyle bildirmek yükümlülüğü olduğu, ancak inşaat işyerlerinde işe başlatılacak kimseler için işe başlatıldığı gün doğrudan veya iadeli taahhütlü olarak postaya verilen işe giriş bildirgeleriyle Kuruma, ilk kez işyeri bildirgesi verilen işyerlerinde ise işe alınanlar için en geç bir ay içinde verilen işe giriş bildirgelerinin de süresi içinde verilmiş sayılacağı öngörülmüştür.
Somut olayda; sigorta müfettişi …tarafından tanzim edilen 13.01.2005 tarihli raporda, sigortalının iki aydır aynı işyerinde çalıştığı iddiası bulunduğu ancak işyeri kayıtlarının incelenememesi ve yeterli belge edinilememiş olması dolayısıyla tespit yapılamadığı belirtilmiş olup, mahkemece de herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Bu nedenle; işyeri sicil dosyası ile sigortalının özlük dosyası celbedilip, dosyadaki mevcut delillerle birlikte değerlendirilmek suretiyle, yukarıdaki açıklamalar ışığı altında 506 sayılı Kanun’un 9 ve 10’uncu maddeleri koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılıp irdelenerek, varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki esaslar göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.