Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2009/16868 E. 2010/3931 K. 22.03.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/16868
KARAR NO : 2010/3931
KARAR TARİHİ : 22.03.2010

Mahkemesi :İş Mahkemesi
No :1111-1201

Dava, yaşlılık aylıklarının ödenmesiyle ilgili olarak davalı Kurumun çıkardığı sataşmanın önlenmesine davalı Kuruma 46.420,12 YTL ve fer’ileri nedeniyle borçlu olmadığının ve aylıklarının ödenmesi gerektiğinin tesbikine karar verilmesine ilişkindir.
Mahkemece ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı …..tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşılmakla, Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı daha sonra ortağı ve müdürü olduğu Ltd. Şt. İşyerinde 01.01.1995 tarihinden itibaren zorunlu …..kapsamında sigortalı iken, 16.10.2001’de işten ayrıldığını belirterek, 30.10.2001’de tahsis talebinde bulunmuş ve 01.11.2001’den yaşlılık aylığı bağlanmış, 09.10.2007-21.11.2007 tarihleri arasında da tüm sigorta kollarına tabi çalışması nedeniyle aylıkları kesilmiş ve bu arada ödenen aylıklar tahsil edilmiş, çalıştığı işyerinden 31.01.2008 tarihinde ayrılmış 15.02.2008 de tahsis talebinde bulunması üzerine, yeniden 22.02.2008 tarihinde yaşlılık aylığı bağlanmıştır.Kurum müfettişlerinin incelemesi sonucu…… ve müdürü olduğu işyerinden 16.10.2001 tarihinden sonra 17.10.2001 tarihinden itibaren…..sigortalılığı başlatılmış ve 2007/10-11-12. aylar tüm sigorta kollarına tabi çalışmaları iptal edilmiştir.
Davacı, en son çalıştığı, anne ve babasının ortak olduğu ….. 11.12.1997 tarihli devir sözleşmesi ile hisse satın alarak sözü edilen şirketin hem ortağı hem de müdürü olduğundan 11.12.1997-16.10.2001 tarihleri arasında her iki sigortalılık süresi çakışmıştır.
Davanın, 5510 sayılı……Kanununun 4/1-a ve b bentleri kapsamındaki sigortalılara ilişkin olduğu, ancak, geçiş hükümlerini içeren aynı yasanın Geçici 7. maddesi gereğince mülga 506 ve 1479 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiğinden, söz konusu mevzuat hükümleri gereği yapılan inceleme sonucunda;
1479 sayılı Kanunun 24/I-d maddesine göre, “Limited şirketlerin ortakları”……sigortalısı sayılmışlardır.Dairemizin yerleşmiş görüşlerine göre de, kural olarak limited şirket ortakları az sayıda olmaları nedeniyle kendi işini yapan kimse konumunda oldukları için 1479 sayılı Kanuna tabi zorunlu sigortalı sayılırlar. Başka bir deyişle bunların ortağı oldukları limited şirketteki çalışmaları hizmet akdine göre değildir. Bu kuralın istisnasını, limited şirket ortağının, başka işyerlerinde hizmet akdine göre çalışması oluşturmaktadır.
./..

-2-

Somut olayda; 11.12.1997 tarihinden itibaren ortağı ve müdürü olduğu ….. olarak 506 sayılı yasaya tabi çalışmalarını Sosyal Sigortalar Kurumuna bildirdiği halde zorunlu ……sigortalısı olan davacının 01.11.2001’den itibaren şirket ortaklığı nedeniyle…….sigortalılığının devam ettiği, anne ve babası ile kendi işini yapan konumunda olduğundan, çalışmasının hizmet akdine değil, vekalet akdine dayalı olduğu,anılan tarihten sonra Limited şirkette geçen çalışması açıklanan nedenlerle hizmet akdi değil, vekalet akdine dayalı olduğundan, 506 sayılı kanunun 2. maddesi kapsamında davacı sigortalı sayılamayacağından talebi bu çerçevede değerlendirilerek varılacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum Avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

…..