YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/16822
KARAR NO : 2010/554
KARAR TARİHİ : 21.01.2010
……..
Dava, tarımsal faaliyetinin kesintisiz olarak devam ettiğinden bahisle, 31.12.1986 ile 30.06.1997 tarihleri arasında……..sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde bozmaya uyularak, çakışan 506 sayılı Kanuna tabi hizmet süreleri dışlanarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı………ı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
……..kayıt ve tescili 01.05.1985 tarihi itibarıyla yapılan davacının,….. sigortalılığının,…….. bağlı sigortalılık süreleri gözetilerek 31.12.1985 tarihi itibarıyla sona erdirildiği, ardından prim ödemesi üzerine 01.06.2006 itibariyle tekrar sigortalılığı başlatıldığı, 01.01.1986 – 30.04.1986 döneminde 506 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalı olarak adına tam gün prim ödemesinin bulunduğu anlaşılmakta olup; taraflar arasındaki uyuşmazlık, 31.12.1986 – 30.06.1997 tarihleri arasında gerçekleştiği ileri sürülen tarımsal faaliyet nedeniyle 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olunup olunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece uyulan bozma ilamında, ayrıntıları ve dayanakları açıklandığı gibi, 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalı sayılabilmek için tarımsal faaliyetin varlığı ve kesintisiz sürdürülmesi koşuldur. Dava konusu somut olaya bu çerçevede bakıldığında; mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş ise de, bozma ilamı gereğinin yerine getirilmediği, ilamda yazılı tarımsal faaliyet araştırmasında elde edilen ve karara dayanak yapılan kanıtların hüküm vermeye elverişli olmadığı anlaşılmaktadır.
…….
Tarımda kendi adına ve hesabına çalışanlar…… maddesi “…Kurumun prim alacakları; Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkif suretiyle de tahsil edilebilir” şeklinde bir düzenleme getirilmişse de, dosyada davacının ürettiği ürününden dolayı prim tevkifatının yapıldığına dair her hangi bir bilgi ve belgeye rastlanmamıştır.
Sigortalılığının yeniden başlaması için, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.02.2007 gün ve 2007/21-73-71 sayılı kararında belirtilen yeniden tescil, prim ödeme veya ürün teslimi nedeniyle tevkifat koşullarının gerçekleşmesi gerekmekte olup, bu kapsamda yapılacak değerlendirmeye ve dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre; uyuşmazlık konusu dönemde, davacının tarımsal faaliyetini gösterir nitelikte ürün teslimi nedeniyle tevkifat yapılmadığı, prim ödemesinde bulunulmadığı ve meslek kuruluş kaydı dahi olmadığı anlaşılmış olup, belirlenen delillerin dışında başkaca somut delilin bulunmaması karşısında davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
………..