YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/16446
KARAR NO : 2010/599
KARAR TARİHİ : 21.01.2010
………
Davacı vekili; davacının, 2926 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilâmı uyarınca inceleme yapılarak davanın kısmen kabulü yönünde hüküm kurulmuştur.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 417’nci maddesinde, kanunen belirtilmiş haller dışında yargılama giderlerinin aleyhinde hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, davada iki taraftan her birinin kısmen haklı çıkması durumunda ise mahkemece her iki tarafın yargılama gideri ile yükümlü tutulacağı veya bu giderlerin taraflar arasında takdir edilen şekilde bölüştürüleceği; 418’inci maddesinde, davanın esası hakkında yararına hüküm verilmiş olan tarafın davayı isteyerek uzatması veya gereksiz masraf yapması ya da elinde bulunup da karara etkili olan belgeleri anında ve zamanında karşı tarafa bildirmemesi durumlarında yargılama giderlerinin tamamı veya bir bölümüyle mahkûm edilebileceği; 423’üncü maddesinde, vekil ücretinin yargılama giderleri içinde yer aldığı belirtilmiş olup; 29.05.1957 gün ve 4/16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da, avukatlık ücretinin, diğer yargılama giderlerinde olduğu gibi mahkemece kendiliğinden (resen) hükme bağlanacağı açıklanmıştır. Sigortalılık süresinin saptanmasına yönelik davalar yönünden; bu tür davaların tarafları ve niteliğinden hareket edilerek, kısmen haklı çıkma durumunda dahi yargılama giderlerinin tümünden davalının/davalıların sorumlu tutulacağına ve reddedilen süreler yönünden vekil ile temsil olunan davalı/davalılar yararına avukatlık ücreti belirlenemeyeceğine ilişkin herhangi bir özel yasal düzenleme bulunmadığından, davanın kısmen reddine karar verilmesi durumunda, anılan Kanunun 418’inci maddesinde açıklanan özel sebep ve koşullar
……
var olmadığı sürece yargılama giderlerinin haklılık paylarına göre taraflar arasında paylaştırılması ve vekil ile temsil edilen davalı yararına da avukatlık ücreti belirlenmesi zorunludur. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.03.2006 gün ve 2006/1-163 Esas, 2006/76 Karar, 28.05.2008 gün ve 2008/10-370 Esas ve 2008/410 Karar numaralı ilamlarında da aynı yaklaşım ve görüş benimsenmiştir.
İnceleme konusu davada; 01.01.1985 – 31.12.1997 dönemine yönelik istem reddedilmesine ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 418’inci maddesinin uygulama koşulları bulunmamasına karşın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yargılama giderlerinin taraflar arasında bölüştürülmeyerek tümünün davalı Kuruma yüklenmesi ve vekil ile temsil edilen davalı Kurum yararına avukatlık ücreti belirlenmemesi isabetsiz olduğu gibi, davacının harçtan sorumluluğu yönünde hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç : Hükmün (2) numaralı bendinde yer alan sözcüklerin çıkartılarak yerine “Dava açılırken yatırılan 30,30 TL. harç tutarının, karar kesinleştiğinde ve isteği durumunda davacıya geri verilmesine,” sözcüklerinin yazılmasına, (3) numaralı bendinde yer alan sözcüklerin çıkartılarak yerine “Taraflar vekil ile temsil edildiklerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince; 575,00 TL. avukatlık ücretinin davalı Kurumdan alınarak davacıya verilmesine, 575,00 TL. avukatlık ücretinin de davacıdan alınarak davalı Kuruma verilmesine,” sözcüklerinin yazılmasına, (4) numaralı bendinde yer alan “giderlerinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” sözcüklerinin çıkartılarak yerine “giderinden, tarafların haklılık payları göz önünde bulundurularak takdiren 28,00 TL.sinin davalı Kurumdan alınarak davacıya verilmesine, kalan giderin davacı üzerinde bırakılmasına,” sözcüklerinin yazılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıdan alınmasına, 21.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
…….