Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2009/14325 E. 2010/621 K. 21.01.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/14325
KARAR NO : 2010/621
KARAR TARİHİ : 21.01.2010

…..

Davacı, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya yapılan sosyal sigorta yardımları nedeniyle uğranılan zararın, 506 sayılı Kanunun 26. maddesi gereğince davalılardan teselsül hükümlerine göre rücuan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı uyarınca inceleme yapılarak davanın kısmen kabulü yönünde hüküm kurulmuştur.
Hükmün, davacı Kurum vekili ile davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-)Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, hükmü temyiz eden taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-)Anayasa Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 tarih ve 2003/10 Esas, 2006/106 Karar numaralı iptal kararı ile ortaya çıkan maddi ve hukuki olgulara ve özellikle davalıların toplam %90 oranındaki kusur ve sorumluluk durumuna göre, iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri ile sosyal yardım zammı toplamının %10’unun davacı Kurum tarafından açılan birinci rücu davasında hüküm altına alındığı belirgin olmakla, işbu ikinci davada %80 kusur farkını oluşturan 704,75 TL rücu alacağına karar verilmesi gerekirken, mahkemece davalıların sorumlu oldukları tutarın saptanmasında yanılgıya düşülerek fazla alacağın hüküm altına alınması isabetsizdir.
Diğer taraftan; Anayasa’nın 152 ve 153. maddelerinde öngörülen düzenleme uyarınca, Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmesi ile birlikte, elde bulunan ve kesinleşmemiş tüm davalarda uygulanması zorunludur. İptal kararının Resmi Gazetede yayınlandığı tarihten sonra Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 76. maddesi gereğince, yürürlükteki kanunları uygulamakla yükümlü bulunan mahkemelerin ve Yargıtay’ın, iptal kararı ile yürürlükten kalkan bir kanun maddesine dayanarak inceleme yapma ve karar verme yetkisi de bulunmamaktadır. Bu bakımdan, dava tarihi itibarıyla yürürlükteki
……
mevzuat ve içtihatlara uygun olarak açılan davanın, söz konusu iptal hükmü nedeniyle oluşan hukuksal durum karşısında kısmen reddine karar verilmesinde, tarafların sorumluluğu bulunmamasına karşın, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu; yargılama sonunda davacı Kurum davada kısmen haksız çıkan taraf olarak nitelendirilip vekil ile temsil olunan davalılar yararına avukatlık ücreti belirlendikten sonra davacı Kurumun anılan ücret yönünden sorumluluğuna karar verilmesi ve yargılama giderlerinin taraflar arasında paylaştırılması da, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, özellikle, temyiz yoluna başvurmayan davalı … yönünden davacı Kurum yararına oluşan usulü kazanılmış hak olgusu da gözetilerek, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 438. maddesi gereğince karar düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç:Hüküm fıkrasında yer alan sözcüklerin çıkartılarak yerine;
“1-)Davanın kısmen kabulüne, gelir ve sosyal yardım zammı yönünden 23.12.1998 tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte;
a-)704,75 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen,
b-)846,85 TL’nin davalı …’dan alınarak davacı Kuruma verilmesine,
2-)Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince belirlenen 500,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak vekil ile temsil olunan davacı Kuruma verilmesine,
3-)492 sayılı Harçlar Kanunu hükümlerine göre belirlenen nispi karar ve ilâm harcına ilişkin olarak;
a-)38,05 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen,
b-)45,75 TL’nin davalı …’dan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-)Yargılamada davacı Kurumca karşılanan 507,60 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı Kuruma verilmesine,” sözcüklerinin yazılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı fazla alınan temyiz harcının istek halinde davalılardan …’e iadesine, 21.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

……