Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2009/13732 E. 2010/326 K. 19.01.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/13732
KARAR NO : 2010/326
KARAR TARİHİ : 19.01.2010

…….
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 25.05.1998-28.04.2004 tarihleri arasında bildirilmeyen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.

Hükmün, davacı ile davalılardan … Başkanlığı avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı … Başkanlığı’nın temyiz itirazlarının reddine,

2-Mahkemece; 01.01.1999 tarihinden önceki çalışmaların hak düşürücü süreye uğraması, 2000 yılından sonra dönem bordrolarının bulunmaması nedeniyle, 01.01.1999-31.12.2000 tarihleri arasında çalışmanın tespitine karar verilmiştir.

Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun geçiş hükümlerini içeren Geçici 7. maddesi hükmü uyarınca 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anılan madde hükmüne göre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilmeyen sigortalılar, çalıştıklarını, hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan itibaren (= işyerinden ayrıldıkları yılın sonundan itibaren) 5 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeye başvurarak dava açtıkları ve iddialarını kanıtladıkları takdirde, mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları sigortalı hizmet olarak değerlendirilir. Somut olayda; 25.05.1998 tarihinden başlayarak sürekli çalışmanın varlığının sübutu halinde çalışmanın 28.04.2004 bittiği ve davanın 12.05.2004 tarihinde açıldığı dikkate alındığında 01.01.1999 tarihinden önceki süre yönünden hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez.

./..
-2-

Ayrıca, dosyadaki bilgi ve belgelerden davalı adına birden fazla tescilli işyerinin bulunduğu ve Mahkemece beyanlarına itibar edilen davacı tanıklarının dava konusu dönemde bu işyerlerinde çalışmalarının bulunduğu anlaşılmıştır. Hal böyle olunca; 2000 yılından sonraki talep yönünden o dönemde davacı ile birlikte çalışan ve işverenin bordrolarında kayıtlı kişilerin bilgi ve görgülerinin bulunduğu kabul edilerek dinlenen tanık beyanları değerlendirilmek, davacıya hangi işyeri veya işyerlerinde çalışmasının bulunduğu hususundaki talebi de açıklattırılmak suretiyle istem hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde bu dönem yönünden davanın redine karar verilmiş olması, öte yandan, davalı işverenin karar başlığında ünvanının eksik yazılması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA temyiz harcının istek hâlinde davacıya iadesine, 19.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

………..