Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2009/13478 E. 2010/2298 K. 23.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/13478
KARAR NO : 2010/2298
KARAR TARİHİ : 23.02.2010

…….
Davacı Kurum, işkazası sonucu sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirler ile yapılan ödemelerin 506 sayılı Yasanın 26. maddesi uyarınca tazminine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, Anayasa Mahkemesi iptal kararına göre düzenlenen bozma ilamına uyarak, yazılı şekilde davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı ile, davalılardan … avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum avukatının tüm, davalı işveren avukatının, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, iş kazasından doğan rücu tazminatı istemine ilişkin olup,davalı … hakkındaki davanın reddine, işveren hakkındaki davanın %70 kusura göre belirlenen tavan esas alınmak suretiyle kabulüne dair mahkemece verilen önceki hüküm, Dairemizin 10.02.2009 gün 2007/22800 esas 2009/1362 karar sayılı ilamıyla “506 sayılı Kanunun 26/1.inci maddesindeki ‘…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere…’ bölümünün, Anayasa Mahkemesince 23.11.2006 tarih ve 2003/10 Esas 2006/106 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olması karşısında, Kurumun bu maddeden doğan rücu hakkının, ‘halefiyete’ değil, ‘kanundan doğan basit rücu hakkına’ dayandığının kabul edilmesi ve bu kabul çerçevesinde, Kurumun rücu alacağının, ilk peşin değerin kusura tekabül eden miktarıyla sınırlı bulunmasına, öte yandan, kesinleşen önceki rücu davalarında hükmolunan miktarın mahsubu yapılırken, sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin esas alınması gerektiğine; şayet ilk peşin sermaye değerli gelirle
birlikte artışlara da hükmedilmişse, artışların hükmolunacak rücu tazminatından mahsup edilmesine olanak bulunmamasına, bu çevrede meseleye fiili ödemeler açısından bakıldığında ise, fiili ödemenin mevcudiyeti halinde, kurumun talep edebileceği miktarın hesabının da,aynı şekilde gerçekleştirilmesi gerekmekte olup;
…….

şayet, ilk peşin sermaye değerli gelirin kusur karşılığı, fiili ödeme miktarından düşük ise, o takdirde, ilk peşin sermaye değerine itibar edilmesi; aksine fiili ödeme miktarı ilk peşin değerden düşük ise o takdirde de, fiili ödeme miktarının esas alınması gerektiğine” işaret edilerek bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama süreci sonunda davalı işveren ……….sigortalının %30 oranındaki kusurları dikkate alınarak, masrafın %40 istem karşılığının tahsiline hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak,ilk peşin gelirin %40 istem karşılığı olan 13.249,26 TL’nin tahsiline karar verilmesi gerekirken, talep oran olarak aşılmak suretiyle %50 kusur karşılığı 16.830,14 TL’nin tahsiline hükmedilmesi, usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
Ne var ki; bu hususun düzeltilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının (2) no’lu bendinde yer alan “16.830,14” rakamlarının silinerek yerine “13.249,26” rakamlarının yazılmasına, harca ilişkin bendin silinerek, yerine, “kabule konu miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarife uyarınca belirlenen 750,01 TL harcın bozma öncesi tahsil edilen 943 TL harca mahsup edilerek bakiye harcın ilgilisine iadesine” vekalet ücretine ilişkin bentte yer alan “2.096,40” rakamlarının silinerek, yerine, “1.666,68” rakamlarının yazılmasına ve kararın bu biçimiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davalılardan …’nden alınmasına, 23.02.2010 gününde oy birliğiyle karar verildi.

……..