Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2009/10563 E. 2010/588 K. 21.01.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2009/10563
KARAR NO : 2010/588
KARAR TARİHİ : 21.01.2010

…..
Davacı vekili; davacının, 2926 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalı olduğunun ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuştur.
Hükmün, davalı ….. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Yargılamada vekil ile temsil edilen davacı avukatına karar başlığında yer verilmemesine ilişkin yanlışlık Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 459’uncu maddesi gereğince mahallen düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.
2-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 417’nci maddesinde, kanunen belirtilmiş haller dışında yargılama giderlerinin aleyhinde hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, davada iki taraftan her birinin kısmen haklı çıkması durumunda ise mahkemece her iki tarafın yargılama gideri ile yükümlü tutulacağı veya bu giderlerin taraflar arasında takdir edilen şekilde bölüştürüleceği; 418’inci maddesinde, davanın esası hakkında yararına hüküm verilmiş olan tarafın davayı isteyerek uzatması veya gereksiz masraf yapması ya da elinde bulunup da karara etkili olan belgeleri anında ve zamanında karşı tarafa bildirmemesi durumlarında yargılama giderlerinin tamamı veya bir bölümüyle mahkûm edilebileceği; 423’üncü maddesinde, vekil ücretinin yargılama giderleri içinde yer aldığı belirtilmiş olup; 29.05.1957 gün ve 4/16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da, avukatlık ücretinin, diğer yargılama giderlerinde olduğu gibi mahkemece kendiliğinden (resen) hükme bağlanacağı açıklanmıştır. Sigortalılık süresinin saptanmasına yönelik davalar yönünden; bu tür davaların tarafları ve niteliğinden hareket edilerek, kısmen haklı çıkma durumunda dahi yargılama giderlerinin tümünden davalının/davalıların sorumlu tutulacağına ve reddedilen süreler yönünden vekil ile temsil olunan
…..

davalı/davalılar yararına avukatlık ücreti belirlenemeyeceğine ilişkin herhangi bir özel yasal düzenleme bulunmadığından, davanın kısmen reddine karar verilmesi durumunda, anılan Kanunun 418’inci maddesinde açıklanan özel sebep ve koşullar var olmadığı sürece yargılama giderlerinin haklılık paylarına göre taraflar arasında paylaştırılması ve vekil ile temsil edilen davalı yararına da avukatlık ücreti belirlenmesi zorunludur. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.03.2006 gün ve 2006/1-163 Esas, 2006/76 Karar, 28.05.2008 gün ve 2008/10-370 Esas ve 2008/410 Karar numaralı ilamlarında da aynı yaklaşım ve görüş benimsenmiştir.
İnceleme konusu davada, tahsis istemi reddedilmesine ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 418’inci maddesinin uygulama koşulları bulunmamasına karşın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yargılama giderlerinin taraflar arasında bölüştürülmeyerek tümünün davalı Kuruma yüklenmesi ve vekil ile temsil edilen davalı Kurum yararına avukatlık ücreti belirlenmemesi isabetsiz olduğu gibi; davacının 10.07.2003 – 22.09.2003 döneminde tam gün üzerinden eksiksiz 506 sayılı Kanuna tabi primi ödenmiş zorunlu sigortalılığının bulunduğu belirgin olup, taraflar arasında çekişme konusu yapılan……sigortalılığının, anılan süre dışlanmaksızın hüküm altına alınması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç : Hükmün (1) numaralı bendinde yer alan “22/09/2003” tarihinin çıkartılarak yerine “09.07.2003” tarihinin yazılmasına, (3) numaralı bendinde yer alan sözcüklerin çıkartılarak yerine “Taraflar vekil ile temsil edildiklerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince; 575,00 TL. avukatlık ücretinin davalı Kurumdan alınarak davacıya verilmesine, 575,00 TL. avukatlık ücretinin de davacıdan alınarak davalı Kuruma verilmesine,” sözcüklerinin yazılmasına, (4) numaralı bendinde yer alan sözcüklerin çıkartılarak yerine “Yargılama aşamasında davacı tarafından karşılanan 13,00 TL. giderden, tarafların haklılık payları göz önünde bulundurularak takdiren 7,00 TL.sinin davalı Kurumdan alınarak davacıya verilmesine, kalan giderin davacı üzerinde bırakılmasına,” sözcüklerinin yazılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

……