YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/19186
KARAR NO : 2010/4975
KARAR TARİHİ : 05.04.2010
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, iş kazasında yaralanan sigortalıya bağlanan peşin değerli gelirler ile yapılan ödemeler nedeniyle uğranılan Kurum zararının 506 sayılı Yasanın 26. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalılardan…Hakkındaki davanın reddine, diğer davalı yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ile davalılardan … avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 26. maddesindeki halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağı; hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (Tavan) miktarı ile sınırlı iken, Anayasa Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 gün ve… sayılı kararı ile 26. maddedeki “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptali sonrasında, Kurumun rücu hakkının, yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı ya da hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olması karşısında, davacı Kurumun taraf olmadığı, sigortalı veya hak sahipleri tarafından tazmin sorumluları aleyhine açılan tazminat davasında alınan kusur ve hesap raporu, rücu davasında bağlayıcı olmayıp; güçlü delil niteliğinde sayılması gerekir.
Sigortalı tarafından davalı … aleyhine açıldığı anlaşılan …. sayılı hak sahibi dosyasında hükme dayanak yapılan kusur raporunda; zararlandırıcı sigorta olayında dava dışı … % 35, kazalı işçinin %65 oranında kusurlu olduğu, davalı …’nin asıl işveren olarak %35 kusurdan sorumlu olduğu kabul edilerek sigortalının gerçek zararı tespit olunmuş, maddî tazminatın … karşılandığından bahisle reddine karar verilmiştir. Mahkemece işbu davada kusur raporu alınmaksızın, hak sahibince açılan tazminat dosyasındaki kusur raporu esas alınarak karar verilmiş olması isabetsizdir.
Öncelikle zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğu dosya içerisindeki tüm deliller takdir olunarak varsa çelişki giderilerek belirlendikten sonra, 506 sayılı Yasanın 26.maddesi ile İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün maddelerinde öngörülen, iş güvenliği mevzuatına göre hangi önlemlerin alınması gerekeceği, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığını ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığını ve dayanağı mevzuat hükümleri ayrıntılarıyla irdelenerek konuda uzman bilirkişi ya da bilirkişi kurulunun, olayda ki tarafların kusur oran ve aidiyetleri maddi olaya uygun şekilde saptanmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı ile davalılardan … vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.