Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2008/18461 E. 2010/4935 K. 05.04.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/18461
KARAR NO : 2010/4935
KARAR TARİHİ : 05.04.2010

Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu vefat eden sigortalı … hak sahiplerine yapılan yardımlardan, ilk rücu davasından kalan kusur farkı ile artışlar nedeniyle oluşan Kurum zararının davalılardan, aynı iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma gelen sigortalı …’e yapılan yardımlardan ilk rücu davasından kalan kusur farkı ile artışlar nedeniyle oluşan Kurum zararının davalı işverenden, 506 sayılı Yasanın 26. maddesi gereğince tazminine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili ve davalılardan … tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum vekilinin tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 26. maddesindeki halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağı; hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (Tavan) miktarı ile sınırlı iken, Anayasa Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 gün ve … sayılı kararı ile 26.maddedeki “sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere” ibarelerinin Anayasaya aykırılık nedeniyle iptali sonrasında, Kurumun rücu hakkının, kanundan doğan, kendine özgü, sigortalı veya hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olması karşısında, sosyal yardım zammını da içeren ilk peşin değerli gelir 2.686,12 TL olup, tazmin sorumlularının %95 kusuruna isabet eden
2.551,81 TL’den, önceki rücu davasında hüküm altına alınan miktarın ilk gelirlere isabet eden 2.350,35 TL’si düşülerek, kalan 201,46 TL’ye hükmedilmesi gerektiği gözetilmeksizin, fazla alacağa hükmedilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, davayı temyiz etmeyen davalı … yönünden, davacı Kurum lehine oluşan usuli kazanılmış hak durumu da dikkate alınarak, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının 2 paragrafının silinerek, yerine, “Sigortalı … hak sahiplerine bağlanan 201,46 TL peşin değerli gelirin gelir bağlama kararının onay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 872,45 TL.’nin hükmü temyiz etmeyen davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine’ sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalılardan …’ten alınmasına, 05.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.