Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2008/18151 E. 2010/2762 K. 01.03.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/18151
KARAR NO : 2010/2762
KARAR TARİHİ : 01.03.2010

………….

Davacı, davalı işverene ait işyerinde, 1996 yılı Şubat ayından 2005 yılı Mayıs ayına, 2005 Ekim ayından 2006 yılı Aralık ayına kadar olan dönemde sürekli çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … …… tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı, 506 Sayılı Yasanın 79/10. maddesidir. Anılan Yasanın 6. maddesinde ifade edildiği üzere “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve feragat edilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi karşısında, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olduğu, bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğunun gözetilmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Davacının tespitini istediği döneme ilişkin çalışmalarına ilişkin davalı işveren tarafından davacı adına verilmiş işe giriş bildirgesi ve hizmet bildiriminin bulunmadığı, çalışmaların geçtiği iddia edilen toptan konfeksiyon satış işyerinin kurumda kaydının bulunmadığı, vergi kaydına göre; davalı işverenin………….15.04.1993 tarihinde naklen geldiği ve faaliyetine halen devam ettiği, Mahkemece, biri çalışmaların geçtiği iddia edilen işyerinin bulunduğu işhanının ortağı olduğunu beyan eden tanıkla, diğeri davalı işverene kumaş satan …………çalışan ve davalı işverenin işyerine kumaş satışı için gidip gelen iki tanığın anlatımını esas alarak, davacının 01.02.1996-30.04.2005 ve 01.10.2005-30.11.2006 tarihleri arasında sürekli çalıştığına hükmetmiştir.
Belirtilen ilkeler ışığında, işin ve işyerinin kapsam ve niteliğiyle davacının sürekli çalışma iddiasının gerçekliğinin belirlenebilmesi amacıyla, re’sen kanıt toplanabileceği yönü de gözetilerek araştırma yapılıp; davacının çalışmalarının geçtiği işyerinin bulunduğu işhanının ortağı, çalışmaların geçtiği 503 nolu işyerinin kardeşine ait olduğunu beyan eden tanığın beyanlarının doğruluğu kayden araştırılmamış, işyeri
./..

-2-

bir iş hanında bulunduğuna göre, özellikle dava konusu tarihlerde çalışan ve hizmetleri aylık ve dönem bordroları ile benzeri kayıtlarla Kuruma bildirilen komşu işyeri sahipleri ve çalışanları belirlenmeli, bu şahıslar tanık sıfatıyla dinlenmeli, şayet tanık beyanları arasında mübayenet oluşursa çelişkiler giderilmeli, bilgilerinin dayanaklarının dosyaya yansıtılması; her tür kanıttan yararlanmak suretiyle, çalışma iddiasının kuşkuya yer bırakmayacak biçimde ortaya konulması gereği üzerinde durulmaksızın yetersiz tanık beyanlarına itibar edilerek eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Kabule göre de; davalı işverenin …….. olarak hüküm fıkrasına yazılmış olması HUMK 80 maddesi gereğince Mahkemesince düzeltilmesinin mümkün bulunmasına göre bozma sebebi yapılmamıştır.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

…….