Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2008/17552 E. 2010/2985 K. 04.03.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/17552
KARAR NO : 2010/2985
KARAR TARİHİ : 04.03.2010

………
Davacı; 13.08.1974 tarihindeki bir günlük çalışmasının tespiti ile, 01.03.2005 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitini istemiştir.

Mahkemece; kesin süreye rağmen ara kararın yerine getirilmediğinden bahisle usül yönünden davanın reddine karar vermiştir.

Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

Davacı; 06715.29.03 no’lu işyerinde 13.08.1974 tarihinde bir gün süre ile çalıştığının ve 01.03.2005 tarihinden itibaren de yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitini istemiştir.Mahkemece; tanık ücretleri ile davetiye masraflarının davacı tarafından karşılanmasına dair 08.04.2008 günlü ara kararı gereğinin, kesin mehile rağmen yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Davaların uzaması veya uzatılmasını engellemek amacıyla Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 163. maddesiyle getirilen kesin mehil kuralı, Kanunun amacına uygun kullanılmalı, başka bir anlatımla, davanın reddi için araç görülmemelidir. Kesin mehile ilişkin ara kararı, her türlü yanlış anlamayı önleyecek şekilde, açık ve eksiksiz olmalı ve yapılacak işlerin neler olduğu tek tek gösterilmeli, ara karar gereğinin yerine getirilmesi için davacı tarafından yatırılması gereken masraf tutarı ayrıntılı olarak saptanmalı ve kesin mehilin sonuçlarını açıkça içermelidir. Davamızda somutlaşan olayda; davanın reddine gerekçe gösterilen 08.04.2008 günlü ara kararla kararlaştırılan kesin mehilin, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 163. maddesi ve yerleşik Yargıtay Kararlarına aykırı şekilde verildiği duruşma zaptının incelenmesinden açıkça anlaşıldığından, usul ve yasaya aykırı kararın bozulması gerekir.
./..
-2-

O halde, davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 04.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

………