Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2008/17343 E. 2010/2223 K. 22.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/17343
KARAR NO : 2010/2223
KARAR TARİHİ : 22.02.2010

……

Davacı, işveren…..işyerinde 01.07.1976-30.11.1976, 01.04.1977-30.11.1977, 01.04.1978-30.10.1978, 01.03.1979-30.10.1979, 01.02.1980-25.06.1980 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi …. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
5510 sayılı……. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Bu madde hükmüne göre, yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilmeyen sigortalılar, çalıştıklarını, hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan itibaren ( işyerinden ayrıldıkları yılın sonundan itibaren) 5 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeye başvurarak dava açtıkları ve iddialarını kanıtladıkları takdirde, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları sigortalı hizmet olarak değerlendirilir. Öte yandan, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.06.2008 tarihli, 2008/21-429 Esas, 2008/437 Karar sayılı kararında da benimsendiği üzere, kamu kuruluşlarınca düzenlenen ücret ödeme bordrolarında sigorta primleri kesilmesine karşın, Kuruma bildirim yapılmamış, ya da, primler ödenmemiş olsa bile, sigorta primi kesintisi yapılan dönemlerde geçen çalışmalar yönünden yukarıda açıklanan şekilde artık hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilmesi mümkün değildir.
Mahkemenin, davalı işyerinde gerçekleşen çalışmanın mevsimlik çalışma olduğuna, 1976-1978 yıllarına yönelik talepte hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığına ilişkin gerekçe ile talebin kabulü yerindedir. Ancak; talebe konu 1979-1980 yıllarına ait dönem yönünden kurulan hüküm yönünden; yeterli araştırma ve inceleme yapılmaksızın karar verilmesi isabetsiz bulunmuştur. Bu çerçevede, 30.10.1978 tarihinden sonraki döneme ilişkin çalışmanın varlığı yönünden de ayrıntılı ve titizlikle araştırma yapılmalı, işverenin ücret ödemesi olduğu hâlde, Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin tespitine karar verilmeli, hiçbir kaydın ibraz edilemediği dönemlere ilişkin olarak, bunun sebebi sorulmalı ve fiilî imkânsızlık varsa, davacı ile birlikte çalışan hakkında bordro düzenlenmiş kişiler tanık sıfatıyla dinlemeli, elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.
……….

Kabule göre de; hüküm fıkrasında 01.04.1979-30.11.1979’da 270 gün olarak belirtilen dönemin 240 güne tekabül ettiği, bu kısım yönünden hizmet başlangıcının “01.03.1979” olduğu dikkate alınmamıştır.
Mahkemece, belirtilen maddi ve hukuki esaslar göz önünde tutulmadan yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalılar avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek hâlinde davalılardan …….. iadesine, 22.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

…….