Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2008/17219 E. 2010/2844 K. 02.03.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/17219
KARAR NO : 2010/2844
KARAR TARİHİ : 02.03.2010

………

Dava, davalılardan işverene ait işyerinde geçen sigortalı çalışma sürelerinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın, kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılardan………. avukatı ve … tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, 23.04.1995 – 25.11.2004 tarihleri arasında, davalılardan işverene ait su satışı yapılan tankerlerde şoför olarak çalıştığının tespitini istemiş; Mahkemece, davacının, 19.07.1995 – 25.12.2004 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79. maddesi olup, bu tür sigortalı hizmetlerin saptanmasına ilişkin davaların kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır.
Bu durumda yapılacak iş; öncelikle iddia edilen dönemin tamamında böyle bir işyerinin mevcut ve faal olup olmadığı, yöntemince araştırılıp saptanmalı, tespite konu çalışmalara ilişkin olarak –varsa- işveren nezdindeki belgeler getirtilmeli; işbu belgelerden sigortalının imzasını içerenler yönünden imzanın kendisine aidiyeti sigortalı tarafından kabul edilenler ile inkar edilip de aidiyeti ehil bilirkişi incelemesiyle saptananlardan, yine, sigortalıca hata-hile-ikrah durumu iddia ve ispat edilemeyenler bakımından, işbu yazılı belgelerin aksi eşdeğerde delillerle kanıtlanmalı; bunun dışında sigortalının kayıtlarda gözükmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği, ya da, bildirim dışı kaldığı hususu gereğince yeterince araştırılmalı; yukarıda öngörülen nitelikte yazılı belge ibraz olunmayan çalışma süreleri yönünden ise, o dönemde sigortalı ile birlikte çalışan ve işverenin bordrolarında kayıtlı kişiler ile aynı yörede komşu ve benzeri işleri yapan başka işverenler ile bu işverenlerin çalıştırdığı ve bordrolara geçmiş kişiler saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı; özellikle, tanker kamyonu şoförü olarak çalıştığını iddia
./..
-2-

eden davacının, uyuşmazlık konusu dönemlerde “E” sınıfı sürücü belgesinin bulunup-bulunmadığı, yine, trafik kayıtlarından trafik cezası bulunup-bulunmadığı araştırılmalı; yapılacak araştırmada, davacı ile akrabalık ilişkisi bulunan tanık anlatımları ile yetinilmeyerek, davalılardan işverenin veya resen tespit edilecek tanıkların beyanlarına da başvurulup, tüm deliller toplanmalı; Yine, davacının, uyuşmazlık konusu dönemleri kapsar şekilde, 1479 sayılı Yasa kapsamında zorunlu sigortalılık tescili bulunduğu; 506 sayılı Yasa’nın 3/I-K maddesinde, herhangi bir işverene hizmet akdiyle bağlı olmaksızın kendi nam ve hesabına çalışanların sigortalı sayılmayacaklarına ilişkin düzenleme karşısında; davacının, hangi sigortalılığına geçerlilik tanınacağı tartışılmalı; yapılacak değerlendirmede, 1479 sayılı Yasanın 22.02.2006 gün ve 5458 sayılı Yasanın 13. maddesi ile değişik Ek 19. maddesindeki, ……… kayıt ve tescili yapıldığı halde 5 yıl ve daha fazla süreye ilişkin hiç prim ödemesi bulunmayan sigortalıların, bildirime karşın prim borcunu ödememeleri durumunda, tescil tarihi itibariyle sigortalılığının durdurulacağı, prim borcuna ait sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirilmeyeceği, bu sürelere ilişkin prim tutarlarına Kurum alacakları arasında yer verilmeyeceği yönündeki hüküm dikkate alınmalı; davacının, 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmasına geçerlilik verilmesi durumunda, kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmasının bulunduğu işyerinin niteliği araştırılarak, bu işyerindeki çalışmayla birlikte, uyuşmazlık konusu sürenin tamamında davaya konu çalışmaların yürütülmesinin de mümkün bulunup-bulunmadığı araştırılmalı, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip, takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı biçimde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalılardan ……. avukatı ve … ‘un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan …’a iadesine, 02.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

……