Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2008/14596 E. 2010/2324 K. 23.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/14596
KARAR NO : 2010/2324
KARAR TARİHİ : 23.02.2010

……
Dava, trafik – iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerden oluşan Kurum zararının rücuan tahsili istemine ilişkindir.

Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.

Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

Davalı …, 10.09.2001 tarihinde, sevk ve idaresindeki kamyonet ile,……. istikametine seyir halinde iken, karşı yönden gelen ve tüp dağıtımı yapan sigortalı…… sevk ve idaresindeki plakasız motosiklete çarptığı, yaralanan sigortalının hastanede tedavisi devam ederken öldüğü anlaşılmaktadır. Davacı Kurum, sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirler ile, yapılan cenaze yardımı, geçici iş göremezlik ödeneği ödemesi ve tedavi giderinden oluşan sosyal sigorta yardımlarını; sigortalının işvereni …, sürücü …, ile kullandığı kamyonetin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini tanzim eden davalı … şirketinden müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, “davalılar tarafından sigortalının hak sahiplerine yapılan ödemeler nedeniyle artık davacı Kurumun rücu imkânı kalmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 26. maddesindeki halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağı; hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (Tavan) miktarı ile sınırlı ve dolayısıyla
./..

-2-

sigortalı, ya da, hak sahiplerine tazmin sorumlularının yaptığı ödemelerin, sorumluluğu belirleyen gerçek zarar tavan değerinden düşülmesi gerekli iken,……, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 gün ve E:2003/10, K:2006/106 sayılı kararı ile 26. maddedeki “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptali sonrasında, Kurumun rücu hakkının, yasadan doğan, kendine özgü ve sigortalı, ya da, hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olması karşısında, ilk peşin değerli gelirler ile harcama ve ödemelerin; tazmin sorumlularının kusuruna isabet eden miktarıyla sınırlı kısmına hükmedilmesi gerekmektedir. Bu nedenle; artık, tazmin sorumlularının sigortalı, ya da, hak sahiplerine yaptıkları ödemelerin rücu alacağından mahsubu mümkün değildir.

Ne var ki, davalı … şirketinin sorumluluğu 2918 sayılı Kanun kapsamında poliçeye dayalı akdi bir sorumluluktur. Bu nedenle sigorta şirketi trafik kazasında zarar gören kişinin hak sahiplerine yaptığı ödeme ölçüsünde akdi sorumluluktan kurtulacaktır.

Anılan hukuki olgular karşısında; davalıların kusuru belirlenmek ve ilk peşin değerli gelirler ile, harcama ve ödemelerin tazmin sorumlularının kusuruna isabet eden miktarıyla, ancak, davalı … yönünden poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

S O N U Ç:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

……