Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2008/14581 E. 2010/2138 K. 22.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/14581
KARAR NO : 2010/2138
KARAR TARİHİ : 22.02.2010

………

Davacı karşı davalı Kurum, Kurum zararının tazmini için yürüttüğü icra takibine yapılan itirazın iptaline; davalı karşı davacı, yaşlılık aylıklarının durdurulduğu Ocak 2006 tarihinden itibaren yaşlılık aylıklarının işlemiş yasal faiziyle birlikte ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.

Hükmün, davacı karşı davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

1-)Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun; 388. maddesindeki, “Karar aşağıdaki hususları kapsar: … iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, ihtilaflı konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışması, ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep…istek sonuçlarından herbiri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” ve 389. maddesindeki, “Verilen karar ile iki tarafa tahmil ve bahşedilen vazife ve haklar şüphe ve tereddüdü mucip olmayacak surette gayet sarih ve açık yazılmalıdır.” düzenlenmeleri ile, HUMK.nun 203 ve onu izleyen maddelerinde düzenlenmiş bulunan karşılık davanın; asıl davadan bağımsız ayrı bir dava olduğu ve ayrıca hüküm kurulması gerektiği gözardı edilerek karşılık dava hakkında hüküm kurulmamış olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

2-)Kabule göre, ödeme emrinin davalıya neden zaman tebliğ edildiği ve icra takibine yaptığı itirazın yasal süresinde olup olmadığı araştırılmaksızın eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, isabetsizdir.
…….

O hâlde, davacı karşı davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

…….