Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2008/11878 E. 2010/4463 K. 29.03.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2008/11878
KARAR NO : 2010/4463
KARAR TARİHİ : 29.03.2010

…….

Davacı, meslek hastalığı sonucu sürekli işgöremezlik durumuna giren ve akabinde ölen sigortalıya bağlanan gelir ve yapılan harcamaların kusur farkına ilişkin bölümü ile sigortalının haksahiplerine bağlanan gelirlerin 506 sayılı Yasanın 26.maddesi uyarınca tazminine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Mahkemece, Dairemizin 08.10.2001 tarih 6356/6556 Esas-Karar sayılı ilamına uyması ve yapılan araştırma sonucu, sigortalının ölümü ile meslek hastalığı arasında illiyet bağının saptanması nedeniyle, davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 26.maddesindeki halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağı; hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (Tavan) miktarı ile sınırlı iken, Anayasa Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 gün ve E:2003/10, K:2006/106 sayılı kararı ile 26.maddedeki “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptali sonrasında, Kurumun rücu hakkının, yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı ya da hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olması karşısında, ilk peşin değerli gelirlerin; tazmin sorumlularının kusuruna isabet eden miktarıyla sınırlı şekilde hüküm kurulması gereğine karşın, mahkemece yazılı gerekçelerle hak sahibine bağlanan gelire ilişkin talebin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
….

“4-Hak sahibi……bağlanan ilk peşin değerli gelirlerden davalı …’in %30 kusur karşılığı 531,50 TL’nin, 13.07.1996 onay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte dava …’den, ……..%20 kusur karşılığı 354,34 TL’nin, 13.07.1996 onay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ……. tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Harçlar Yasasına göre alınması gerekli 28,70 TL harcın …’den, 19,42 TL harcın davalı…….alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Kendisini davada vekil ile temsil ettiren davacı Kurum lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 500,00 TL vekalet ücretinin davalı …’den, 500,00 TL vekalet ücretinin davalı……..tahsili ile davacı Kuruma verilmesine,
8-Davacı Kurum tarafından yapılan toplam 361,10 TL yargılama giderinden kabul ve red oranların dikkate alınarak 93,28 TL’sinin davalı …’den, 63,11 TL’sinin davalı……. alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına“ ibaresinin yazılmasına, gerekçenin de bu esasa göre düzeltilmesine ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

….