Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2023/6720 E. 2023/4094 K. 09.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/6720
KARAR NO : 2023/4094
KARAR TARİHİ : 09.05.2023

TUTUKLU

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/2289 E., 2022/1152 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKİ SÜREÇ

A. Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesinin, 14.06.2022 tarihli ve 2021/177 Esas, 2022/201 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının ilk cümlesi uyarınca 25 yıl hapis ve 75.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve sanık hakkında hak yoksunluklarının ve uygulanmasına karar verilmiştir.

B. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 21.12.2022 tarihli ve 2022/2289 Esas, 2022/1152 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan ve re’sen de istinafa tabi olan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;

1. Temel cezanın alt sınırdan fazla uzaklaşılarak belirlenmemesinin hatalı olduğuna,

2. Beraat eden sanıklar hakkındaki beraat kararının hatalı olduğuna ve bu nedenle müvekkil sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamadığına,

3. Mahkeme gerekçesinin hatalı ve yetersiz olduğuna,

İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü

Olay tarihinde alınan istihbarî bilgiler üzerine sürücülüğünü sanığın yaptığı aracın kolluk görevlilerince takibe alındığı, daha sonra kolluk kuvvetlerince usûle ve yasaya uygun olarak yapılan aramada söz
konusu araçta samanlar arasına gizlenmiş halde yüklü miktarda uyuşturucu maddenin ele geçirildiği olayda; sanığın beyanları üzerine haklarında suç duyurusunda bulunulan şahısların sanıkla birlikte yargılanarak sanığın soyut iddiaları dışında yeterli ve kesin delil olmadığından beraatlerine karar verilmiş, sanığın etkin pişmanlıktan yararlanmak kastıyla bu şekilde beyanda bulunduğu kabul edilerek beyanlarına itibar edilmeyerek ticaret maksadı ile uyuşturucu ve uyarıcı madde nakletme suçunu işlediği, sanık savunması ve diğer delillerle sübûta erdiğinden mahkûmiyetine karar verilmiş, şartları oluşmadığından etkin pişmanlık hükümleri uygulanmaksızın, yakalanan uyuşturucu maddenin miktarı göz önüne alınarak temel ceza alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmiş ve suçun konusu oluşturan uyuşturucunun bir kısmının eroin olduğundan cezasında yarı oranında artırım yapılmıştır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü

İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda, Bölge Adliye Mahkemesince, hükümde isabetsizlik görülmediği gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE

A. İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmamasına, temel cezaların alt sınır aşılarak belirlenmesine, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendinin uygulanmasına, delillerin hukuka uygun olarak toplandığına ve tartışıldığına ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, anlaşılmakla sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, (B) bendinde belirtilen husus dışında hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.

B. Sanığa verilen adli para cezasının 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca taksitlendirilmesine karar verildikten sonra kararda “ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceğinin” ihtarının belirtilmemesinin aynı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrasının son cümlesine aykırı olduğu değerlendirilmiş; bu hususun Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülmüştür.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 21.12.2022 tarihli ve 2022/2289 Esas, 2022/1152 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği,
BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 303 üncü maddesi gereği İlk Derece Mahkemesi hükmünün,

Adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin hüküm fıkrasında yer alan, “taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmının tamamının tahsil edileceğinin” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına” ibaresinin eklenmesi suretiyle, İlk Derece Mahkemesi hükmündeki hukuka aykırılığın DÜZELTİLEREK, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

09.05.2023 tarihinde karar verildi.