Yargıtay Kararı 10. Ceza Dairesi 2023/6063 E. 2023/4119 K. 09.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2023/6063
KARAR NO : 2023/4119
KARAR TARİHİ : 09.05.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/15 E., 2022/414 K.
SUÇ : Uyuşturucu madde ticareti yapma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin esastan reddiyle hükmün onanması

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin

reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKİ SÜREÇ

A. Bakırköy 18. Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.06.2019 tarihli ve 2019/195 Esas, 2019/245 Karar sayılı kararı ile sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkrası, 53 üncü maddesi ve 58 inci maddesi uyarınca 16 yıl 6 ay hapis ve 33.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.

B. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin 11.12.2019 tarihli ve 2019/3921 Esas, 2019/2831 Karar sayılı kararı ile, sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümdeki hukuka aykırılıklar düzeltilerek, hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi kararının, Cumhuriyet sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 23.12.2021 tarihli ve 2020/13874 Esas, 2021/14240 Karar sayılı kararı ile;

“Hükmün gerekçe kısmında, temel cezanın asgari hadden tayin edildiği belirtildiği halde, hükümde temel cezanın teşdiden 11 yıl hapis ve 1100 gün adli para cezası olarak belirlenmesi suretiyle hüküm ile gerekçe arasında çelişkiye neden olunması, 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 7242 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması, sanığın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan hükümlülüğünün “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçuna ilişkin olduğu, 6545 sayılı Kanun’la getirilen TCK’nın 191. maddesindeki değişiklikler ile koşullarının oluşması durumunda, “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” ve “davanın düşmesi” seçeneklerine de yer verilmesi nedeniyle, tekerrüre esas alınan ilamla ilgili olarak yasal değişiklik sonrası bir uyarlama işlemi yapılıp yapılmadığının araştırılması, yapılmamışsa uyarlama yargılaması yapıldıktan sonra sonucuna göre tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,” nedenleriyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

D. Bakırköy 18. Ağır Ceza Mahkemesinin, 01.11.2022 tarihli ve 2022/15 Esas, 2022/414 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin üçüncü fıkrası, dördüncü fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve dördüncü, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrası ve 58 inci maddesi uyarınca 15 yıl hapis ve 30.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına hak yoksunluklarına ve sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;

1. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,

2. Eksik inceleme yapıldığına,

3. Dosyada dinlenen diğer iki sanığın müvekkilini tanımadığına, olay yerinden geçerken çevirmede üzeri arandığında kullanmak amaçlı bulundurduğu maddenin ele geçtiğine, satış yapmadığına,

4. Müvekkilinin üzerinden çıkan maddenin esrar olup sentetik bazlı uyuşturucu madde kullanmadığına, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendi ile beşinci fıkrasının uygulanma olanağının bulunmadığına,

5. Delillerin bir adli arama kararına dayanarak elde edilmediğine, delil olarak kabul edilemeyeceğine,

6. Kolluk görevlilerinin uyuşturucu sattığını somutlaştırmadığına,

7. Evde bulunan uyuşturucu maddenin müvekkilince ucuz bulduğu için, içimi için bulundurduğuna,

8. Eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturacağına,

9. Yeterli delil bulunmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiğine,

10. 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin ve lehe hükümlerin uygulanmamasının hatalı olduğuna,

11. Tekerrür hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine,

İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılamada oy çokluğu ile;

Temyiz dışı sanıklar Kadir ve Abdullah’ın kullanmak için uyuşturucu madde satın almak üzere sanık …’i beklediğinin kolluk görevlileri tarafından fark edildiği, sanık …’in diğer sanıkların yanına gelmekteyken kolluk görevlilerinin olduğunu anlaması üzerine ekmek alma bahanesiyle olay yerinden uzaklaşmaya çalıştığı, bunun üzerine durdurulan sanık …’in yapılan kaba üst aramasında satışa hazır paketlenmiş 5 parça halinde toplam daralı ağırlıkları 15,35 gram gelen uyuşturucu madde, bozuk parçalar halinde 730,00 TL para ve bir adet cep telefonu, diğer sanıklar Abdullah’ın üzerinde uyuşturucu madde alma gayesiyle bulundurduğu 60,00 TL para ele geçirildiği, devamında alınan arama kararına istinaden sanık … ve temyiz dışı sanık Yıldız’ın ikametinde yapılan aramada daralı ağırlığı 932 gram gelen yeşil renkli toz kubar uyuşturucu madde ve suçtan elde edilen gelirin diğer bir kısmı olan 800,00 TL para bulunduğu şeklinde somut olayın gerçekleştiği kanaatine varıldığı,

19.12.2018 tarihl…Kriminal Polis Laboratuvarının Uzmanlık Raporuna göre; sanık …’in üzerinde ele geçirilen net ağırlığı 13 gram gelen maddenin sentetik kannabinoidler grubunda yer alan 5F-ADB etken maddesini içerdiği, ikamette yapılan aramada bulunan ve net ağırlığı 873,8 gram gelen maddenin THC ihtiva eden esrar olduğunun tespit edildiği, Sanık …’in üzerinde ele geçirilen maddenin satışa hazır vaziyette 5 parça bonzai (sentetik kannabinoid) olduğu, taşıdığı uyuşturucu maddeyi başkasına satma, devir veya tedarik etmek hususunda davranışta bulunmak üzere olduğu, sanık …’in ekonomik ve sosyal durumu karşısında aylık geliri ile içtiğini iddia ettiği uyuşturucu madde miktarını karşılamasının mümkün olmadığı, günlük 20 gram esrar maddesi kullandığına ilişkin savunmasının da Adli Tıp Kurumu bilimsel verilerine uygun düşmediği, ikametinde bulunan uyuşturucu maddelerin niteliğinin ise esrar olduğu, dolayısıyla muhtelif nitelikte maddenin ele geçirildiği, birlikte aldığını savunduğu 5 parça daralı ağırlığı 15 gram gelen madde ile ikametinde bulunan 932 gram gelen maddenin aynı nitelikte olmadığı hususları da nazara alındığında sanığın kullanıcı olduğuna ilişkin aşamalardaki savunmaları tutarsız ve hayatın olağan akışına aykırı olduğundan itibar edilmediği, bu nedenle sanık …’in üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan cezalandırılması

cihetine gidildiği, asgari hadden ceza tayin edildiği, üzerinde ele geçirilen suça konu uyuşturucu maddenin sentetik kannabinoid olması nedeniyle yarı oranda arttırım yapıldığı, sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri, sabıkalı kişiliği gözetildiğinde 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin uygulanmasına yer olmadığı, sanık …’in adli sicil kaydı nazara alındığında tekerrüre esas olabilecek ilama konu suçun kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçu olduğu, 5237 sayılı Kanun’un 191 inci maddesindeki yasal değişiklikler sonrası uyarlama yargılaması yapıldığı, infazın ise 14.02.2017 tarihinde yerine getirildiği, ilamın tekerrüre esas alınma koşullarının bulunduğu gerekçesiyle sanık hakkında atılı suçtan mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE

İlk Derece Mahkemesinin, suçun vasfına ve sübutuna, 5237 sayılı Kanun’un 188 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendinin uygulanmasına, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin sanık hakkında uygulanmamasına, tekerrür hükümlerinin uygulanmasına, delillerin hukuka uygun olarak toplandığına ilişkin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, 02.09.2018 tarihli tutanak içeriğinde kolluk görevlilerinin tecrübesine ve içinde bulunulan durumdan edindiği izlenime dayanan makul şüphe sebeplerini tutanağa yansıtarak sanığı durdurma ve yoklama biçiminde kontrol yapma yetkisini kullandıkları, sanığın üst aramasında ve ikametinde yapılan usule uygun aramalarda ele geçen suç konusu uyuşturucu maddelerin miktarı, çeşitliliği, ele geçiriliş şekli, bir kısmının satışa hazır paketler şeklinde olması ve dosya içeriğine göre; sanığın eyleminin “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçunu oluşturduğu anlaşılmakla sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiş, hükümde açıklanan gerekçeler, tüm dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun bulunarak, hükümde hukuka aykırılık tespit edilmemiştir.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Bakırköy 18. Ağır Ceza Mahkemesinin, 01.11.2022 tarihli ve 2022/15 Esas, 2022/414 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden; 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Bakırköy 18. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza

Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

09.05.2023 tarihinde karar verildi.